Ahmet DEMİRKAYA


Nurun Tamamlanması


Geçenlerde akraba ortamında sohbet ediyoruz. Konu siyaset ve iktidara yapılan eleştirilere kardeşlerden biri “Allah … tamamlayacak” dedi. Tabi ayetin aslını bildiğim için, nurun tamamlanması ne demek dedim. “Nur değil, zuhur” dedi. Tabi ben de zuhur ne demek diye sordum. “Aç Kur’an’ı bak, orada her şey yazıyor, ben mi anlatacağım” şimdi sana dedi. Tabi uzatmadım, sustum.

Sanırım bu sözler eskilerin söylediği bilmemek ayıp değil öğrenmemek ayıp sözünün çöpe atıldığı, demode olduğu anlamına geliyor. Yeni versiyonu, bilmediğini bilmemek ayıp olmalı zahir. Bilmediğini öğrenmek her zaman mümkün, yeter ki kişi irade göstersin. Bilmediğini bilmemek klinik bir vakıa. Ancak psikolojik tedaviyle belki mümkün olabilir. Aslında bu da çok mümkün görünmüyor ama bir umut işte. Zira toplumda bu hastalık şiddetli bir şekilde yayılıyor. Hazır paket sunumlarla holigan Müslüman yetiştiren çevreler amaçlarına ulaşmış vaziyette. 

İnternet ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte kısa kısa sözlerle hazırlanan, Kur’ani hiçbir referansı olmayan bilgiler topluma servis ediliyor. Garibanlar da zahmetsiz bilgiye ulaşmanın heyecanı ile mal bulmuş mağribi gibi sazan olup atlıyor, sanki bu bilgiler hakikat içeriyormuş gibi bir de bilmeden her ortamda paylaşmaya kalkılıyor. Bilgisini teyit edip açıklayamayınca da topu taca atıp git öğren diyor. Madem böyle diyeceksin niye bilgi diye her şeyi paylaşıyorsun. Üstelik bir de çamur atmaya kalkıyor. “Sen sünnetleri niye kılmıyorsun” diye. Sanki sabah akşam beraberiz, namazları birlikte cemaatle kılıyoruz. Maalesef piyasa bilgileriyle bu kadar oluyor.

Gelelim asıl meseleye. Arkadaşın bahsettiği zuhur kelimesi, açmak, açıklamak, açık etmek anlamalarına gelmektedir. Saff suresi ayet 8 de bahsedilen nur ise ışık, aydınlatma, yol gösterme gibi manalara gelmektedir. “Onlar Allah’ın nurunu (ışığını/Kur’an’ı) ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Kafirler istemeseler de Allah nurunu (Kur’an’ı) tamamlayıcıdır. Benzer mesajlar Tevbe 9:321; İbrahim 14:9 ve Nuh 71/7 ayetlerde de geçer. Sure Medine dönemine ait takriben Uhud savaşının akabinde geldiği kabul edilir. 4. ayette geçen “ Şüphesiz Allah, davası uğrunda sanki yekpare çelikten bir bina gibi saf disiplini içerisinde savaşanları sever” de geçen saff kelimesinden alır.

Görüldüğü üzere Kur’an’ın nuzülü daha tamamlanmamış ve Müslümanları teskin etmek, moral vermek için nurun, Kur’an’ın tamamlanacağı müjdesi verilmiş.  Burada şu temel bilgiyi de vererek konuya derinlik katalım. İslam, ilk peygamber Adem AS dan peygamber efendimize kadar gelen dinin adıdır. Hz. Musa AS Yahudi değildi, İslam’dı. Havarileri onun öğrettiklerini Yahudileştirdi. Hz. İsa AS Hristiyan değildi, İslam’dı. Onu da havarileri Hristiyanlaştırdı. Kur’an hepsini tek elden bütünleyici, tamamlayıcı olarak gönderildi. Bundan sonra da kimse bir şey beklemesin.

Fakat bazı çevreler bu ayeti baz olarak alıp Hristiyan ve Yahudilik de beklenen İsa Mesih beklentisiyle birleştirip Müslümanları da beklenti içine sokmaktadırlar. Hem de Kur’an’ın son kitap Hz. Muhammed AS son peygamber olduğuna inandıkları halde. Söz de nur, İsa AS gelmesiyle tamamlanacak. Böyle bir iddia olsa son kitap bunun haberini vermez miydi? Kur’an da bununla ilgili en ufak bir bilgi, delil kesinlikle yoktur. Ki Kur’an’ın son kitap, Hz. Muhammed’in AS son peygamber olduğu inancına ters bir durum. Bunu Müslümanlar kabul edemez, etmemelidir de. Kur’an tas tamamdır, kimsenin ekstra bilgisine ihtiyacı yoktur. Biz bilgisizlerin ona ihtiyacı olabilir ancak.

Hazır yeri gelmişken şu suçlandığımız sünnet uygulamasına da kısaca değinelim. Sünnet, Allah Resulünün yattığı kalktığı, yediği içtiği, hacet edip bevlettiği değil Allah’ın emirlerini hayatına tatbik ettiği uygulamalardır, Sünnetullahtır. Yani Allah Resulü Kur’an da geçmeyen, Allah’ın emretmediği diğer işler onun insani yönüdür. İnsani normlarda olması gereken fiillerdir.  Zaten Allah, insanı yarattığı dışında davranmaya zorlamaz, insan yaratılışının dışına çıktığı için uyarır. Yalan söylemeyin, harama el uzatmayın, helal kazanın gibi uyarılar insanın zafiyetinden kaynaklanan durumlar olduğu için bunların engellenmesi, doğru olanın uygulanması Peygamberlerin şahsında ümmetinden istenen şeyler.

Daha önceki yazılarda bahsetmiştim burada kısaca değineyim. İbadetler sevap kazanma mekanizmaları değil insan inşası için emredilmiş uygulamalardır. İmanı, vicdanı, merhameti, sevgiyi şefkati güçlendirmek, diri tutmak, dünya nimetleri karşısında gevşemeyip sıkı durmak, safları dik ve düzgün tutmak için emredilmiştir. Namaz da İlk peygamber Adem AS dan peygamberimize kadar gelen bütün ümmetlere farz kılınmış bir ibadettir, sünnetullahtır. Namaz konusu çok geniş bir konu, bunun için muhtasar bir yazı yazmak gerekir. Çünkü öyle muhteşem ayetler var ki insan mest oluyor. Böylesi güzel bir konu üstün körü işlenemez. 

Şu kadar var ki, Allah Resulü Kur’an da emredilen farz namazları dışında nafile namazlar kılmıştır. Fakat bunu mescitte cemaatle değil Rabbiyle baş başa kaldığı, Tefekküre daldığı, gecenin vaktinden eksiltiği, Kur’an’ı anlamak anlamlandırmak için ayaklarının şiştiği gecelerde kıldığı namazlardır. Yoksa mescide gelip 4 rekat sünnet diye kıldığı bir namaz yok. Akıl alır gibi değil, aklın kabul edeceği bir şey değil. Hadi bize sünnet namazı diye yutturuyorsunuz da Peygamber efendimiz neye niyet edip, kimin sünnet namazını icra ediyordu? Siz nefsine güvenmiyor, kendiniz de gevşeklik hissediyorsunuz, dünya nimetlerine karşı zafiyetiniz var, bu halinizi Allah arz etmek istiyorsunuz 24 saat namaz kılın, kim engel?  

Tamam mezhebi tanımlamaya göre hepimiz mukallidiz de bu kadar da taklitçilik olmaz. Madem Allah Resulünü taklit edeceksiniz bunu sistematik rutine bağlamayın, ihtiyaç hissettikçe, Rabbinizle hemhal olmak istediğiniz de yapın. Eğer sünnet peygamber efendimizin kendi yaptıklarıysa hadi buyurun en baba sünnet rutin olana değil Müzemmile uyana uyun da alem babayiğit görsün.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile… 

 

Market alev alev yanmıştı, tahribatın boyutu ortaya çıktı

Evde yapılan operasyonda 580 kök kenevir bitkisi ele geçirildi

Yayanın tırın altında kaldığı kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı

Market yangınında bin 350 metrekare kapalı alanın tamamı kül oldu

Bakıma giderken kaza yaptı, dorsenin takılı olmaması facianın önüne geçti

Şarjlı süpürge patladı, evde mahsur kalan şahsı itfaiye kurtardı

Motosikletli 2 şüpheli park halindeki araçları kurşunlayarak kaçtı

Elektrikli battaniyeden çıkan yangın yatak odasını küle çevirdi

8 katlı binanın arka tarafında bulunan bahçede çıktı

Düğünde yeğenini öldüren sanık: "İsterseniz bana idam verin razıyım"

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

YAZARLAR