Lütfü Türkkan depremzedeleri savundu!

Hükümet yetkililerinin deprem paralarıyla ‘duble yol yaptık’ söylemini hatırlatan Türkkan, ‘Keşke o yollardan Van’ın Gürpınar ilçesine de yapsaydınız.  21'inci yüzyılda, mezralarının yolu kapandığı için ailesinin hastaneye götüremediği Muharrem de yaşamını yitirmezdi o zaman” diye konuştu. 

MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan depremzedelerin sesi olmaya devam ediyor. Meclis kürsüsünden her fırsatta depremzedelerin sorunlarını dile getiren Türkkan, son torba yasa görüşmelerinde de aynısını yaptı… Türkiye'de yaşanabilecek doğal felaketler konusunda yeterli düzenlemeler yapılmadığına dikkat çeken Türkkan, ‘Afet anından ziyade, afet öncesi alınması gereken hazırlıklar ve zarar azaltma evreleri çok büyük bir önem kazanıyor. Bu konuda hâlâ eksiklerimiz var’ diye konuştu. 

Gürpınar’a da duble yol yapsaydınız minik muharrem ölmezdi

Türkkan konuşmasında Marmara depreminden sonra toplanmaya başlayan deprem vergilerini hatırlatarak hükümete tepki gösterdi. ‘Burada bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. 1999 Marmara depreminden sonra, deprem yaralarının sarılması için vergi toplanmaya başlandı. Özel iletişim vergisi adı altında yaklaşık on beş yıldır vergi toplanıyor bu ülkede. Bu on beş yılın on ikisinde de iktidarda Adalet ve Kalkınma Partisi var.

Yaralarının sarılması için sadece bir kez alınmak üzere getirilen özel iletişim vergisi bırakın bir yıl sonra kalkmayı kanun maddesi oldu ve kalıcı hâle geldi. Yaklaşık 50 milyar lira toplandı, yani 25 milyar dolar. Her platformda sordum "Bu paralar nerede?" diye, Van depreminden sonra Hükûmetten açıklamalar yapıldı "Deprem paralarıyla duble yol yapıldı." denildi. Doğru, çok güzel yol yapmışsınız, keşke o yollardan Van'ın Gürpınar ilçesine de yapsaydınız, 21'inci yüzyılda, mezralarının yolu kapandığı için ailesinin hastaneye götüremediği Muharrem de yaşamını yitirmezdi o zaman’

Size ne depremden yıkılan binadan altında kalan insandan

Uzmanların olası bir Marmara depreminin kapıda olduğunu da belirten Türkkan sözlerine şöyle devam etti. ‘Allah göstermesin ama yeni bir Marmara depremi de kapıda. Yaşanacak olası büyük bir depremde, 1999 depreminden en az 2 katı kadar daha fazla can kaybı olabilir. Bunun yanında, 130 bin ağır yaralı, 400 bin bakıma muhtaç insan olması gibi acı bir tablo karşımızda duruyor. Deprem felaketleri yaşamamak için Allah'a dua edelim, eyvallah, ama tedbir de alalım.

Bu noktada ciddi adımlar atılmadı bugüne kadar. Hasarlı binaların onarılmasını geçtim, çivi bile çakılmadı, çivi. Allah muhafaza, yakın bir zamanda deprem olsa, binalar yıkılsa, insanlar altında kalsa ne diyecek Hükûmet yetkilileri ben çok merak ediyorum. Takdiri ilahi mi diyeceksiniz? Canınız yanmayacak mı? Vicdanlarınız sızlamayacak mı? Bence sızlamaz, size ne depremden yıkılan binadan, altında kalan insandan. 

Tüccar siyaset anlayışından vakit bulup deprem hazırlığı yapmadınız

Türkkan’ın hedefinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da vardı. Türkkan Topbaş’a kendi sözleri üzerinden yüklendi. "İstanbul'un depreme tam manasıyla hazır hâle gelmesi için birkaç on yıl gerekir." diyerek işin özüyle ilgili bir şey yapmadıklarını gerçekte itiraf etmiş. İstanbul'un en kıymetli yerlerini pazarlamaktan, yandaş müteahhitlere yollar, geçitler yapmaktan, tüccar siyaset anlayışından vakit bulup deprem hazırlığı yapmadınız.