Nasıl bir dünya ki sürekli dönüyor ve bu dönme sürecinde zaman
dediğimiz kavram gelip geçiyor.
İnsan ölümlü anlayacağınız.
İnsanlar mı?
Dünya üzerindeki tüm canlılar hatta cansız varlıklar…
İyi de insanlar doğmayı, yaşamayı doğal karşılarken, ölümü normal
karşılamıyor.
Yaşama sıkı sıkıya sarılmaya çalışıyor.
Ne kadar yaşama sımsıkı sarılsa da sonuç değişmiyor, ölüm gerçeği
hep karşımıza çıkıyor.
Doğumlar, ölümler…
Yeni yıl aslında bir sayaç görevini görüyor.
Doğadaki döngünün, ete kemiğe bürünmüş hali…
Takvimlerde; yıllar, aylar, günler…
Aslında bir acımasız sona doğru koşarak gidiyoruz.
Bu acımasız sonun farkına varmadan yılın sona ermesine seviniyor,
yeni bir yıl daha yaşayacağımız için kutlamalar yapıyoruz.
Bu da ayrı bir handikap…
Neye üzülmeli neye sevinmeliyiz?
Yeni yıl insanlar için hep bir umut, sanırım onun sevinci…
Yeni bir başlangıç…
Öyle bakılıyor meseleye…
Benim dert edindiğim şey; geçmişin muhasebesi neden yapılmıyor, iyi
bir başlangıç yapılmak için yeni yıl bir fırsat olarak görülmüyor.
Takvim…
Günler, aylar, yıllar…
İnsanlar bu zaman sayacını ciddiye almalı, önemsemelidir.
Her günü ciddiyetle yaşamalıdır.
Ataol Behramoğlu: “Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var: / Yaşadın
mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi...” diyerek başlamış ve son
mısrasını şöyle bitirmişti: Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,
göğe, bütün evrene karışırcasına / Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata
sunulmuş bir armağandır / Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
Hala şu gerçeği anlamadı insanoğlu: Kimse kalıcı değil…
Bu dünya Sultan Süleyman’a bile kalmadı…
Bize mi kalacak…
Ahlaklı bir yaşamı içselleştirmek çok önemlidir.
Söylemde değil eylemde insan olmak…
Kabul edelim; insanız ve yeni yılı güzel karşılamak için sevdiklerimizle
bir araya geliyoruz.
Eğleniyoruz…
Eğlenirken, düşünmeliyiz de!
Geçmişin hesabını vermeli, zamanın kıymetini bilmeliyiz.
Dünyanın bir döngüsü var ve bu döngüde dünya hızla yol alıyor.
Dini ve milli bayramlar döngü çentikleridir.
Kendini kontrol et, hatalarından, günahlarından arın ve yola devam
et…
Tabii ki insanız çoğu zaman hatalar yapabilir, dünyevi işlere çok değer
verebilir, insani değerlerden uzaklaşabiliriz.
Günler ve haftalar…
Önemli günler…
Hepsi bizim için…
Yeter ki biz bu önemli günlerden ders alıp, günahlarımızdan arınalım.
Her yıl önemli bunu bilelim.
Bu inançla yeni yıl her birimiz için iyi bir başlangıç olsun.
Bir yıl boyunca iyilikte yarışalım.
Sevgiyi, saygıyı, dostluğu, dayanışmayı büyütelim, halk ve ülke olarak
insani değerlerde dünya ülkeleri arasında rakipsiz olalım.
Ne dersiniz?

