Türkiye’mizde ibreti alem alem olaylar yaşanmaya devam ediyor. Hatırlarsınız. Belki bir yıl bile olmadı. Muğla Milas’ta bir restoranın deposunda 80 yaşlarında bir erkek cesedi bulunmuştu. Deri ve kemikten oluşan resim basında yer almıştı boy boy. Gazi Muharrem Topçu idi bu merhum. Ölüm nedeni açlık. Çünkü belki dengeler bozulur diye, belki de hakkını arayacak kimsesi olmadığından unutulan bu gazimize hayatını idame ettirecek kadar (300 TL) yaşlılık aylığı bağlanmamıştı.
Yine aynı dönemde 115 Uygur Türk’ünün talebi vardı ülkemizden. Bizi kabul edin diye. Aksi halde Çin’e iadeleri ve sonlarının ölüm olduğunu söylemişlerdi bağıra bağıra. Duyanımız olmadı. Yerimiz yok dendi, katledilmelerine göz yumuldu. Allah hepsini rahmetiyle karşıladı inşallah.
Bursa’da bir Ahıska Türk’ü yaşıyordu. Aziz Turanof. Diyaliz hastası. Evraklarının eksikliğinden dolayı sınır dışı edildi ailesiyle birlikte. Rusya’da kimsemiz yok dediler duyuramadılar. Sağır olmuşuz top yekun. Ölüme gönderiyoruz belki de. İnsanlığa zulüm yapmak için Almanların yaptıkları gibi gaz odaları, fırınlar inşa etmeye gerek yok. Zaten farkı da yok…
Gelelim sözün özüne. Ülkemize üç milyon Suriye’li getirildi. Savaştan kaçan mülteciler. Kaçan diyorum bir çoğu zıpkın gibi adamlar. O kadar ehli keyf insanlar ki toplanma kamplarındaki Türk bayrağını indirip, kendi can güvenliklerini sağlayan polisimizi esir alacak kadar…Suriye’lilerin hakim olduğu yerlerde eşinizle çocuklarınızla rahat gezemezsiniz. Yaşanan nice olaylar var buralarda… Kap kaç olayları, zina, hırsızlık artmış. Kucak açıp bir kaşık koymuşsun sofraya güzelde kardeşim bunlara bir çok imtiyaz verilmesi reva mıdır bu millete. Yapılan yardımlar, bağlanan maaşlar, verilen haklar vs. vs. Nüfusumuza da geçirecekmişiz. En yetkili ağızdan deklere edildi. Şimdi sorum şu? Bu kadar imtiyazdan sonra , dahası TC. nüfus cüzdanını verdikten sonra bunları da askere alacak mıyız.
Yoksa bunlar yan gelip yatacak bizim yavrularımız terör belası dışında bunlarla damı uğraşacak?
En çok merak ettiğim de şudur ? Ne zaman tarihi bir dostluğunu görmüşüz de Türk’lerden daha çok değer verip sahiplenmişiz.. Bu memleket Kırım, Uygur , Ahıska Türklerinden zulüm görüp te sığınma talebinde bulunan bin kişiye demi bakamazdı mesela?
Öncelikle görev ve sorumluluk kavramlarının Devlet ricali için ne anlama geldiğinin toplumumuza anlatılması gerekiyor kanaatindeyim. Görevi nedir, sorumluğu nedir? İleri de işleyeceğimiz konulardan…
Velhasıl bu günkü yazımıza sebep konular hakkında bizi aydınlatın değerli yöneticiler. Siz her şeye böyle şapkadan tavşan çıkarır gibi illüzyonist cevap verirseniz aklımızın sınırlarını zorluyorsunuz,
kafamızı karıştırıyorsunuz.
Benden söylemesi…
