Nasıl bir hastalığa maruz kaldım bilmiyorum ama 15 gündür başımı gövdemde zor tutuyorum, bedenimi boşlukta geziyor hissediyorum. İşin garibi neremin ağrıdığını da bilemiyorum. Kah çene bölgemde yoğunlaşıyor kah midemi allak bullak edip vücudumu tir titretiyor. Bire bir olmasa da benzer bir hastalığa Kocaeli’ne ilk geldiğim da Yarımca da otururken yakalanmıştım. Gözümün nurunun başucumda gözyaşlarıyla şifa bulmuş iyileşmiştim. Gurbette başka kimimiz kimsemiz yoktu ki! Tek ilacım oydu.
Ankara benim memleketim, doğup büyüdüğüm şehir. Gurbete gittik ama irtibatı koparmadık. Anamız babamız, eşimiz dostumuz gardaşlarımız, akraba hasmımız hepsi buradaydı ve gelip gittikçe hepsinin gönlünü almaya çalışıyorduk. Uğrayamadığımız veya hal hatır soramadığımız günlerde bize sitem edip darılanlar hatta küsenler oldu. Şimdi hepsi de evlendi çoluk çocuk sahibi oldu, çoğu da torun torba sahibi oldu. Tabi eski çamlar da bardak oldu, iyilikler, vefaya dair ne varsa unutuldu. Yeni kazandığımızı sandığımız dostlarımız da bu hastalıkta vefalarını iyi gösterdiler sağ olsunlar.
Her neyse böyle bir hastalığın cenderesinden zar zor da olsa kurtulduk gibi. Lakin anladık ki, söndürülen sadece gözümün nuru değilmiş bana ait ne varsa hepsini silip atmışlar. Ama bir şeyi unutmuşlar, bu adam hayatta hep tek başına mücadele etti, her zaman düştüğü yerden kalkmayı da bildi. Evet yaşımız ilerliyor, vücut direncimiz azalıyor, organlarımız yavaş yavaş işlevini kaybediyor ama henüz kaybetmediğimiz insanlığımızla insanlara ders vermeye devam edeceğiz.
Anlarlar mı? Anlayan anlar anlamayan da kendi bilir. Allah’ın verdiği aklı kullanamayanların kafasını yarıp içine akıl koyacak değiliz. Hayatın acı gerçekleri er ya da geç herkesle yüzleşiyor. Bazıları yanındakilere güvenip sıkıntı yaşamayacağını sanıyor, ya da sıkıntılarına başka düşmanlar arıyor ama ilahi adalet bir şekilde tecelli ediyor. Allah yarına bırakıyor ama kimsenin yanına bırakmıyor yapılan haksızlıkları.
İstanbul’da İslami düşüncedeki bazı arkadaşlarla burada ters düşüyoruz ama anlatmak istediğim tam da bu. Allah her olaya müdahale edip anında cezayı kesmiyor. Bu tabiata koyduğu kanunlarına aykırı. Bir zalimi başka bir zalimin eliyle cezalandırıyor. İşte bu da İlahi adalet oluyor. Baksanıza 20 yıldır 80 yılın biriken sorunlarını çözmeye çalışan Ak partiye bile kriz döneminde çemkirmeler başladı. Oysa bir çokları da Ak parti tarafında ihya olunmuştu. Rahat günler bitince herkes tu kaka demeye başladı. Nankörsün insanoğlu.
Biz de zaman zaman buradan ak partilileri ve cumhurbaşkanını sık sık uyardık ama dinleyen yok. Acilen etrafındaki danışmanlarını değiştirmesi gerekiyor. Belki de ortağı MHP’de ayar vermesi gerek. Öyle Ali kıran baş kesen mantıkla ülke yönetilseydi kendileri tek başına iktidar olurlardı. Cumhurbaşkanı kendi idealleri ve hedefleri uğruna milleti kurtlara yem etmemeli. Artık cumhurbaşkanının hiçbir açıklamasına, hiçbir müjdeli haberine itibar edilmiyor ama danışmanları da uyarmıyor, komik durumlara düşülüyor denilmiyor. Zira onca KDV den vaz geçilmesine rağmen bırakın ucuzlamayı Ramazan geliyor diye yine zamları şaha kaldırdılar da Ak koçların haberi yok ki Reislerini uyarsın.
Erdoğan’ın idealleri uğruna 20 yıldır yapmaya çalıştığı iyi işlere nankörlük edenlere bu zamlar ders çıkarılması gereken bir musibet ise 2023 de Ak partinin musibeti olacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bendeniz asıl musibetin de 2023 ten sonrası olduğunu düşünenlerdenim. Zira yaşlı dünyamız bir kez daha ağır gelen yükünü üzerinden atmak zorunda kalacak. Zira insanların insanlığa saygısı, sevgisi kalmadı, her şey para ve menfaat eksenin de tezahür etmeye çoktan başladı. İnsanlık çok önceden öldü de insanın ölümü de yakın. Biz yine de ölmeden şu sıkıntılı süreçler de vefalı dostlara bir selam edelim. Allah’ın selamı muttakilerin üzerine olsun.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…