Ahmet DEMİRKAYA


Utanma Seyri


Konuşacak, söylenecek yazılacak öyle çok şeyler var da! Kalem utanır, klavye utanır parmaklar utanır hale geldi. Utanmayan tek varlık olarak insan kitaplara sığmayarak tarih geçti yine de kimseler anlatamadı. Artık tarihler de utanır hale geldi. Diller lal oldu kelamlar utanır oldu.
Her tercih bir vazgeçiştir. Hiçbir tercihinden vazgeçmeyen insan hiçbir tercihinin de sorumluluklarını yerine getirmek istemiyor. Sıkıştığı tercihlerinin sorumluluğunu ya bir başkasına yükleyip kurtulmak istiyor ya da yanlış tercihlerinde başkalarını suçluyor. İlkesizliklerle yanlışlar bir araya gelince toplum anlamsız ve anlaşılmaz bireyle topluluğuna dönüşüyor.
Hiç kimse bir birini anlamak için konuşmuyor hiç kimse de kimseyi anlamıyor. Anlatmak isteyen de anlatamaz hale geliyor. Boşa dememiş  şık Veysel Satıroğlu, “Anlatmam derdimi dertsiz insana” diye. Demek ki, az da olsa o dönemlerde bile derdini anlatacak dertli insan bulunabiliyor muş. Sanırım tek sıkıntı dertli insanı bulabilmekmiş. 
Lakin öyle bir dönemi yaşıyoruz ki dertsiz insan yok. Öyle de anlaşılıyor ki, bu dönemin en kronik sorunu da dertli insanların bir birlerini anlamaması. Her şeyimiz teknolojik oldu, dijital oldu olanlar da insanlığa oldu. Kötü kullanıyoruz teknolojiyi, her şeyimiz sanal oldu insanlık hayal oldu. Fosilleşmiş insanlık yığınlarına döndü toplumlar. 
Böyle toplumları mutlu etmekte zor, yöneticilerinin işi daha da zor. Her şeyimiz değiştiği gibi mutlu insan profillerimiz de değişti. Mutluluk tarifleri de mutluluk anlayışları da değişenler arasında. Herkesin mutluluk anlayışı farklılaştı. Farklı mutluluklardan da hiç kimse mutlu değil. Tatminsizlik krizleriyle herkes bir birleriyle kavgalı hale geldi. Üçkâğıtçılık, sahtekârlık dolandırıcılık en gözde meslekler oldu. Yalanlar en büyük kurtarıcı.
Bu gidiş nereye, kim dur diyecek bu gidişe? Siyaset kurumu çözüm üretmekten aciz, herkes bir birini suçluyor, herkes bir birinin yanlışıyla uğraşıyor. Bu gidişattan en büyük zararı aile kurumu zarar görüyor, geleceğimiz dediğimiz çocuklarımız zarar görüyor. Çocukları çok seviyorum ama hiçbir çocuğun dünyaya gelmesine sevinmiyorum artık.
En küçük topluluk olarak tarif ettiğimiz ailenin bir de Aile ve Sosyal politikalar bakanlığı var bu ülke de. Fakat diğer icracı bakanlıklar kadar önem verilmiyor. Ne yıkılan ailelere bir katkısı var ne de politika ürettiği. Engelli aylığı, bakıma muhtaç ailelere maddi yardımdan başka konuşacak bir şeyleri yok. Her şeyimiz varsa yoksa para. Yıkılan, yok olan ahlakı kim onarıp tesis edecek?
Bir baba boşandığı eşini ve yedi yaşındaki kızını öldürüyor. Muhabirlerin “kızınızı niye öldürdünüz sorusuna” “bırakacak yerim yoktu” cevabını veriyor. Her bir dakika da bir kadın cinayeti işlenen Amerika’ya benzemeye başladı güzel ülkem, farkında mısınız siyasetçiler? Kimi yokluktan kimi çokluktan öldürülen kadınlar. Kadını olsun erkeği olsun bu kadar çaresiz bırakan hukuk sisteminizi ne zaman değiştireceksiniz?
Hapishanelerin büyüklüğünü ve sayısını artırdığınız gibi kadın sığınma evlerinin sayılarını mı artıracaksınız yakın gelecekte? Ya erkek sığınma evleri, onlara da düşünüyor musunuz erkek sığınma evleri açmayı? Nasıl bir tedavi yöntemleri düşünüp geliştiriyorsunuz? Psikolojisi bozuk ailelerin çocuklarını bir araya topladığınız yetimhanelerin daha berbat psikolojisinde  topluma nasıl kazandıracaksınız? 
Bu tür menfur olaylar her geçen gün artıyor, önlenemez hal alıyor. Sırada binlercesi hatta on binlercesi var. Her şey para ve konfor mu? Lüks yaşantılar da bu tür menfur olaylar da azımsamayacak kadar çoğunlukta. Sorunu bataklığa inip kökünden kurutacak projeleriniz yok mu sizin? Daha ne kadar canların yanması gerekiyor ki önlem alasınız?
Yüzde doksan sekizi Müslüman olduğu iddia edilen ki değil mozaik toplumumuzda diyanet kurumunuz yanlış din algısıyla ne zaman mücadele edecek? Öyle ya! Ahlakı tamamlamak için gönderilen kitabın müntesiplerinde de bu tür münferit olaylarla karşılaşıyoruz. Çünkü sorunları aynı, akıllı telefon ve internet bağımlılığı. Akıllı telefonlar akılları başlarından alıyor haberiniz yok. Aklı ve iradeyi kullanmayı emreden Kur’an öğretisini ne zaman hayata geçireceksiniz?
Sorunlar yazmakla bitmez de siz ne zaman kalemimizi, klavyemizi parmaklarımızı utandırmaktan vazgeçeceksiniz onu söyleyin bari. Biz yazmaktan usandık da siz konforunuzdan taviz vermekten utanmıyorsunuz. Hele bir de bunu dini motiflerle süslemeniz yok mu tam evlere şenlik. Toplumun ahı tutmasa bile Allah’ın gazabı muhakkaktır. Allah yarına bırakır ama kimsenin yanına bırakmaz. 
Hadi bana müsaade, kalın sağlıcakla, selam ve dua ile..
 

Yaya geçidinde otomobil böyle çarptı

Tadilat meselesi sebebiyle apartman yöneticisi komşusuna pusu kurdu

Tadilat meselesi sebebiyle apartman yöneticisi komşusuna pusu kurdu

Kocaeli’de trafik kuralı ihlallerinin yüzde 40’ı kırmış ışık geçişlerinden kaynaklanıyor

Yakın arkadaşlarını öldüren 2 sanığa müebbet hapis talebi

Yolun karşısına geçmek isteyen kadına otomobil çarptı

Eşini öldürmekle suçlanan sanık: "26 senelik hayat arkadaşımdı, ben öldürmedim"

Pres makinesine sıkışan fabrika sahibi hayatını kaybetti

17 araç alev alev yanmıştı, hasarın boyutu ortaya çıktı

İstinat duvarındaki 241 yıllık tarih

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR