Bedrettin Naim ARSLAN

Tarih: 21.09.2018 21:29

Ülkücülük Üzerine (Öz Eleştiri)

Facebook Twitter Linked-in

“Bahçeli olmasa bu parti tek başına iktidar olur.”

“Bahçeli olduğu müddetçe MHP’ye oy vermem.”

“Bahçeli Devletin adamı”

“Parti çocuklara kaldı.”

Vs.

Vs.

*

Son zamanlarda arkadaşlardan sıkça duyduğum birkaç söz. Öyle böyle değil.

Ömrünün bir kısmını, belki yarısından fazlasını bu partiye adayanlardan duyuyorum.

Şaşırıyor muyum? Hayır. Beklentilerini elde edemiyorlar çünkü.

Haksızlar mı? Hayır. Zaten ben işin burasında da değilim. Üstelik te çoğunun çektiği ızdırabı

Çeken bir kardeşiniz olarak. Neler yapmadılar ki?

Adam “Senin kelleni almaya geldim.” dedi. Yüzüme gülerek. Devam etti : “Talimat yukarıdan.”

Olsun dedim. Yılmadım da.

Daha öncesinde de gördüm ayak takımının toplanarak hakkımızda cezai işlem için amirlerini zorladıklarını.

Çok yakın. Herkes her şeyi bilecek. Mevzû bu da değil. Mevzu samimiyet. Yalpalamamak…

*

Birkaç milletvekili ile iktidar ortağı olduğunda da ezilmişti benim ülküdaşım.

O zamanlar dada törpülendi samimi olanlar. Ülkücü olduklarını iddia edip, zamanın solu DSP’nin eşiğine başını koyanlar bu gün bir takım yerdeler. Unuttuk mu? Hayır.

Mevzû bu da değil.

*

Bir kez evinden taşınmaya gör. Ömür boyu kiracı olup kalır adam.

Kiracı iken birikimini ev sahibi olmaya yöneltmektir maharet. Mâhir olanlar onlardır işte.

Gardaşım “Bozkurt” işareti yapıyor. Nasılsın diyorum. İYİ yim diyor. Keşke taşınmasaydın o evden.

Sen giderken kendini götürebilirsin ancak. Senin olmayanın yanında ne işi var demezler mi adama?

*

Şimdi gelelim işin özüne.

“Bahçeli olmasaydı….” diyen kardeşim.

Evet Bahçeli Devletin adamı. Devlet adamı. Kimin adamı olmasını tercih ederdin ki?

*

Tüm bu olanlardan sonra şunu söylemek istiyorum. Kehanet değil. Realite.

Bir gün çarparak çıktığın bu kapıdan Halil Kerse’lerin, Veli Can Oduncu’ların, Mustafa Pehlivanoğlu’ların, Hüseyin Kurumahmutoğlu’ların, Dursun Özkuzu’ların dahası beş bin ülkücü şehidin şâhitlikleri ile güllerle karşılanarak gireceksin tekrar. Ve o gün kimse “Neden gitmiştin?” diye sormayacak.

*

Evet keşke Balgat’takiler de biraz kulak verse.

Tabanın sesini dinlese !...

Biraz sahip çıksalar bu vatanın öz evlatlarına. Kanlarını dökenlere. Görev olarak yapabilme melekesine sahip olmasalar bile vefâ borcu ödemek adına sahip çıksalar.

Ve sadece hasta ziyaretleri, şehit cenazeleri tören mangası görünümünden çıkarsalar bu davayı.

.

.

.

Benden söylemesi !...






 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —