Her tecavüz olayından sonra veya kadına şiddet olaylarından sonra sosyal medya provokatörleri iş başı yapıyorlar. Kazançları nedir bilinmez ama ülkeye ve insanlara kaybettirdikleri çok şeyler var. Tecavüzün son kurbanı Cansel kızımızın ardından da sosyal paylaşım sitesinden sözde kapalı bir bayan Cansel kızımızın açık olmasına bağlamış tecavüz olayını. Ben sosyal paylaşım sitelerindeki resimlerin internet tabiriyle fake olduğunu düşünüyorum, o paylaşımı yapanın da kadın olmadığına inanıyorum. Bu tür zihniyetler insanların acıları üzerinde menfaat devşirmek isteyen karanlık mihraklar. Milleti birbirine düşürmekten başka bir şey yaptıkları da yok. Bir defa sapıklığın masum gösterilecek de hiçbir yanı yok. Sapık sapıktır, bir sapıtmaya görsün ne açık arar karşısında ne kapalı.
Örtünmek (Setr-i avret), bir defa Allah’ın bir emridir ve kadın-erkek ayırt etmeden mahrem yerlerin kapatılmasıdır. Rabbimizin kesinlikle önce insanın kendi kişisel koruyucu önlemlerini alınmasına yönelik de bir emridir. Her şeyden önce kişi kendi kişisel koruyucu tedbirlerini alacak. Bu tek çözüm değil tabi ki. Yaptırımların da olması gerekir. Bu konuda da devletler tecavüz suçuna en ağır cezaları uygulamalılar ki bu tür olaylar yaşanmasın. Ne var ki Demokrasi diye tarif edilen rejimin böyle absürt bir görüşü de var. Neymiş efendim, tecavüzcü de olsa, katilde olsa sonuçta onlar da bir insan ve onların da yaşama hakkı var(mış). Hatırlarsanız bundan on yıl kadar önceydi, Norveç’te adamın biri aldı eline bombaları, makineli tüfeği piknik alanında önüne geleni taradı, yüzün üzerinde insanı katletti. Bir tanesi de bizim Türk vatandaşı genç kızımızdı. Norveç hükümeti adama hiçbir şey yapmadı. Gerekçe aynı, onun da yaşama hakkı varmış. Sanki öldürülenlerin yoktu da.
Yine geçtiğimiz yıllar da İngiltere de tecavüze yeltenme olayı yaşandı. Vatandaşların yardımıyla tecavüzden kurtuldu genç bayan. İngiliz yargıç yedi yıl yedi gün ceza verdi. Soranlara da yedi gün kızları korkuttuğu için yedi yıl da genç kızlarımızın ülkede özgürce gezebilmesi için diye açıkladı kararı. Bizdekilere ömür boyu hapis versen bir yolunu bulup yine tecavüze kalkışırlar. Demek ki bizde cezalar caydırıcı değil. Toplumsal reflekslerimiz de etkili olmuyor tecavüzü engellemede. Hep sıradan insanlar yapıyor gibi bir imaj vardı oysa son olayda da görüldüğü gibi bunun okumuşlukla da bir alakası yok. Üstelik toplumu eğiten kişiler bunu yapar oldu. Hani eskiler derdi “şeriatın kestiği parmak acımaz” diye. Her gün başka bir olayla karşılaşmak artık kabak tadı vermeye başladı. Bence artık parmaklar kesilsin, biraz da acıyı onlar hissetsin.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
