Sonbahar, başların eğilmesidir yerlere, ibadetin en halis noktasıdır, çekirdeğinin özüdür ,yani kainatın secdesi.Sonbahar İlan-ı aşktır, kalblerin yakarması,sararmış yüzlerin yakınlaşması. Doğrulmasıdır eğri bir çiçeğin gökyüzüne,masmavi gözlerin berraklaşması gibi tufanıdır bir kalbin gözlerine.Öteden beri kavimlerin ortak dilidir sonbahar.Asırların yerlere düşmeyen dili,yada varlıkların endamının tesbihi.Aşıkların hüzün bestesi ,kainat özünün yada özlü kainatın bir bir tablosu.Bir ressamın rahmet elinin hüzünlü resmi.Sonbaharda Eğdirilrken başlar yerlere yaradandan ayrılışının bir firkat hikayesidir ,nazlı bir dağ çiçeğinin hikayesi gibi.Bırakamaz onu geç düşer toprağa nazlı nazlı dua eder öyle ayrılır topraktan tüm güzelliği ile.İlk ayrılıklar sonbaharlardadır.Sonbahar fani olana gelmez,bakiye müpteladır.Zira artık yerdedir onun başı .Onun doğrulduğu yer secdesidir.Özüdür.Özündeki sözüdür.Sonbahar feragatların ,fedaların ve vedaların mevsimidir.Çok süslü olamasada,İçerindeki Benin sesidir.Zamanında bir kavim sormuş sonbahara neden ayrılıkları seversin,neden güzellikleiklerden ayrı durur,gayra düşersin ,terk eylersin bu dünya alemini? Sonbahar derki ona;’’Ben sen değilem ki Herbir güle eğilem’’.Ben güle değil gülün sahibine eğilmeye gelmişem.Onun için dökerim yaprakları dünyayı değil dünyadan olmayanı Sevmişem’’ der ve geçer oradan.
Sonra bir iç geçirir sonbahar ,içeri döner kapısını çalar rabul aleminin çünkü ayrılık vakti gelmiştir ,onun ve tüm mensub olanlarının.Mahşere gittiğini bilir yakarır elleriyle ,kalbine gözlerini dokundurur dualarına koyar kalbinin gözlerini ve öyle ayrılır dünya aleminden.Biraz üzülür amma üzüntüsü dunyadan değildir Huzura varabilir miyim endişesi ile düşünür.Sonra Elbette o Rahmandır der Sıratı berk ile geçenlerden olacağım der.Zira vazifesini tam yapmış İlanı aşk eylemiştir Rabbine ,Teslimi silah eylemiştir tüm mensupları ile …Ve ne mutlu onaki Sonbahar, ahirde çiçek açacaktır Tüm saklı güzellikleri ile Sonbahar benim mevsimim,Sonbahar gözü yaşlı ırmakların gül kokulu secdesi, Fedalar senin için vedalar senin için sen onlarla güzelsin. Güzel kokulu Sonbahar.
süsle, gönlünün yazmasını o yüceler yücesi Allah’ın ziynetleri işle ve sanık kürsüsünde oturan nefsini cezalandırmayı bil korkut onu bir daha aynı suçları işlememesi için. Ve sen sadece gönlünü Allah’ın ziynetleri işle .
Sonra engin derinlikleri bir bardağın içerine dök edepli bir şekilde. Bismillah ile başlayarak hayrın azizini yüreğine bırak. Her sabah gün doğumunda kaydını düş bir deftere yani günlüğünü oluştur. Daha iyisini yapabilme istidadını kazanabilme adına. Her yazdığında deftere kendini oku, çünkü okumaların seni anlatacaktır sana. Onu hayallerinin ufkunda izle ki, bir daha gör kendini ve kendine var yada varabilmek için kendini yar bir kayanın ortasından çıkan yemyeşil bir ağaç gibi. Ve bir cümle bul kendine onun içerine kendini atabilmeyi dene , olmasa bile başkasını ara ve yine bırak kendini o cümlenin içine belki bütün hayatının özü veya çekirdeği oradadır ve bulduğun an ilkbahardaki bir çiçeğin usulca açması gibi can verecektir varlığın hakikat yolculuğuna ancak yalnızca.