Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 13.08.2020 12:12

Sokak Kanunları-2

Facebook Twitter Linked-in

Adamın dürüstçe yaptığı tek şey verdiği tarihte işe başlamış olması. O da bir farkla, sabah 09:30-10:00 gibi gelir başlarız demesine rağmen Ali dayı sabah erkenden bir emaneti almaya gidip geldiğinde adamlar çoktan işe başlamış ve duvarlar kırılmıştı. 

Sabahın körü denebilecek bir vakitte gürültüye başlamış olmaları bir yana ev toz duman olmuş salondaki eşyalar tozdan görünmeyecek hale gelmiş.

Kapıdan girer girmez “temiz çalıştıkları bu mu” diye çıkışacak olsa da Ayşe teyze tatsızlık çıkmasın diye kocasını sakinleştirmeye çalışır. 

- Yahu adam bir naylon falan serer eşyaların üstüne, para veriliyor bunlara diye sitem etse de Ayşe teyze ben temizlerim diye Ali dayıyı engeller.

Olaylara kulak kabartan bizim zatı muhterem de hani cinayet işledikten sonra yakalanan katillerin serinkanlı olayı anlattıkları gibi adam pişkin pişkin bu kadar olur diye eşyalara ve eve yaptığı katliamı savunuyor adeta.

Çiftin tartışmalarını duyan adam zaten bu saatten sonra evin de tek hakimi olmuş sanki. İşe başlamadan önce yaparız, hallederiz, diyen masum yüzlü adam gitmiş azı dişlerini gösteren canavara dönüşmüş. Ona normal buna normal diyerek yaptığı her yanlışı dayatmaya başlar. 

İlk bir hafta duvar kırma-örme, su tesisatı, elektriğin kaba işleri yapılır. Malzeme alacağım diye tekrar para ister. Kalan paranın yarısı da verilir adama. Aile ile birlikte fayans ve yer seramikleri beğenilmiş. Fakat diğer ustaların aksine elektrik, seramik ve parke ustaları akşamüzeri gelip gece geç saatlere kadar çalışır.

Aslında bir bakıma fotoğrafta yeni yeni netleşmeye başlar. Ali dayı başından beri kartvizit istemesine, dükkanının yerini sormasına rağmen bir türlü ne kartvizit verir ne de dükkanın yerini tam olarak söyler. Görünen o ki ne bir iş yeri ne bir ticari bir unvanı var, bildiğiniz kaçak iş yapan biri. Bunun içinde başka işleri olan ustalara rica minnet akşam da olsa kendi aldığı işi yaptırıyor. Hatta parkeci akşamın dar vaktinde geliyor mutfakta sökülen parkeleri balkona döşüyor. Adam yaptığı işi anlatırken “keşke şu fayans süpürgelikleri söktürseydiniz burasını daha iyi yapardık” diyor.

Ayşe teyze bunu adama hatırlatınca adeta şirretleşip çılgına dönerek ve bağırarak itiraz ediyor. Ali dayının sinirlerini de çimdik atarak sakinleştirmek yine Ayşe teyzeye kalıyor. Neyse ki bu olaydan sonra ikinci haftanın da sonunda dolaplarda takılıyor. 

Takılıyor takılmasına da en çok övündüğü dolap malzemelerinin her tarafı ikinci el gibi deforme olmuş işçiliğe hiç özenilmemiş. Ayşe teyze adamın kaprislerine daha fazla tahammül edemediği için dolaplar takılırken arkadaşına gidiyor. 

Ertesi gün adam eve geliyor sanki dört dörtlük iş yapmış gibi ellerini havaya kaldırarak “pa ra is ti yo ruumm” diyor. Ali dayı da işi bitir öyle al diye para falan vermiyor. Daha sonra kayınvalidenin binasında iş yaptığı bayanı alıp geliyor. Bayan da verin parayı işi bitirir falan diyor ve adam bir miktar daha para alıyor.

Ah Ayşe teyze ne işler açtınız Ali dayının başına, şimdi o uğraşıp duracak adamla. Ali dayı da o dirayet görünüyor uğraşır da bizim sayfamızda bugünlük de yer doldu. İnşallah haftaya üçüncü yazı ile bu konuyu kapatırız. Üff çok uzadı diyenlere bir uyarı, sonu başından daha ilginç ve de heyecanlı. Benden söylemesi.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…. 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —