Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 22.03.2016 09:17

Sivri dilli siyaset

Facebook Twitter Linked-in

CHP’li Selina Doğan kimdir tanımam, ama Mehmet Metiner’i çok iyi tanırım. 90’lı yıllarda muhafazakar tabir edilen gazetelerdeki köşe yazılarını çokça okudum. Geçen hafta ulusal basınımızın birinde bu iki isimle ilgili bir haber çıktı. Gazetedeki haber Seline Doğan’ın Ankara bombacısı hakkında attığı bir attığı bir twitte Metiner’in verdiği cevap hakkında idi. Tabi Metiner’in cevabından sonra Selina Doğan hemen attığı bir tweetini silmiş, biz göremedik. Gazetede çıktığı şekliyle önce bir twitleri yazalım sonra yorum yaparız. 

Önce Selina Doğan’ın tweet’i;
“1992 doğumlu bir kadını, vücudunu patlatarak ölüm saçmaya iten sebepleri konuşmadıkça terörle mücadele yalandır”. 
Metiner’in bu tweet’e peş peşe verdiği iki cevap da şöyle;
“Terörist İŞİD’li olsaydı aynı şeyi söylemeyecek olan CHP’nin, PKK’lı teröristleri nasıl koruduğunun delilidir bu” dedikten sonra arkasından,
“Kılıçdaroğlu’nun CHP’si HDP’lileşmiş! Ha HDP, ha CHP! Sadece isimler farklı.”  Diye cevap vermiş.
Dediğim gibi Selina Doğan’ı tanımam. Sayın Metiner iyi tanıdığından olsa gerek böyle bir yorum yapmış. Ne var ki her ikisi de bir siyasi partinin mensubu ve tabanda temsil ettiği seçmenlerine karşı sorumluluk sahibi olması gereken şahıslar. Her ne paylaşılırsa paylaşılsın sorumluluğun bilinciyle davranmak gibi bir zorunluluklar var. İktidar ve muhalefetin bir birlerini eleştirme hakkı var tabi ki ancak eğer terörden mustaripsek konuşacağımız kelimeleri özenle seçmek durumundayız. 
CHP’nin açık bir ifadeyle pkk’yı tepki gösterip eleştirdiğini duymadım. Ne var ki Selina hanım gibi satır aralarına konmuş ifadeleri de iktidarın dikkate alması gerektiğini düşünüyorum. Niyetleri ne olursa olsun cümledeki satır arası mesaj iyi okunmalı. Ne diyor Selina hanım satır arasında; “sebepleri” konuşmaktan bahsediyor. Dağdan emir verenlerle canlı bomba olup emri uygulayanların gerekçeleri aynı olmayabilir. Nereden anlıyoruz, özellikle Ankara bombacısı olan Seher Çağla Demir denilen teröristin cenazesini ailesi kabul etmedi, Tekirdağ da yaşayan ağabeyi de kabul etmediği gibi kardeşinin karanlık odaklar tarafından kandırıldığını söyledi. Demek ki bu bombacılar bu ülkenin çocukları, bu ülke de yaşayan herkes her partiye oy verebilecek potansiyel seçmendir. Seçmenin istediği beklediği nedir? Yaşadıkları sorunların çözülmesi. İktidar da muhalefette bunun için vardır. İhtiyaçlar üzerinden siyaset yaparak birileri terörün kucağına itiyor diğeri teröre destek veriyorsun diyerek sorunları görmezden geliyor. Yine 90’lı yıllarda 6 sene Yarımca da oturdum. Yan bina da Ağrılı bir aile oturuyordu. Babaları yoktu, anne üç kızı ve bir oğlu ile kalıyorlardı. Terörden kaçıp gelmişler yarımcaya. Evin oğlu Hereke’de halı ticaretiyle uğraşıyordu. O zamanları bizimle birlikte Refah partisinin etkinliklerine katılıyordu. Bir gün bana çok zor durumda olduğunu, doğulu olduğundan dolayı Hereke de iş yaptırmak istemediklerini, üzerindeki baskıların PKK’yı haklı göremeye ittiğini ve dayanamazsam alır ailemi giderim Ağrı’ya. Artık ondan sonra ne yaparım bilmiyorum, belki dağa çıkarım diye dert yanmıştı. Doğru mu söyler yalan mı söyler orasını bilemem tabi ki ancak o aile Yarımcadan taşından ve bir daha kendilerinden haber alamadık. Kim bilir bunlar gibi niceleri vardır. Azanlar zaten durduğu yerde de azar ama bari bunların sesine kulak verip kurtarmak lazım terörün elinden. Zira yaşamak için herkesin çok nedeni var ancak ölmek için tek bir sebep var. Allah’ın takdir ettiği an’dır. 
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —