Bu günden itibaren yeni bir yazı dizisine başlıyoruz. Ama bu art arda yayınlayacağımız rutin bir yazı olmayacak peyderpey konu gündemi oluştukça yazacağımız bir yazı olacak. Öyle ya her şeyi her gün rahat rahat yazabilseydik bu bilgiler saklı olmazdı. Ya da rahatlıkla yazılabilen yazılar olsaydı saklanmaya gerek kalmazdı, halk arasında kullanılırdı. Biraz da toplumsal rahatsızlıklar sanırım bu saklı bilgileri rahat paylaşamıyor olmamızdan kaynaklanıyor. Sosyal medya ağıyla biraz olsun üzerimizden bu sıkıntıyı atıyor olsak da orada da bir çok konuyu söyleyemiyoruz.
Oha ! daha ne paylaşılacaktı, en muayyen ve mahrem konular bile sosyal medya da rahatlıkla paylaşılıyor dediğinizi duyar gibiyim. Evet ama orası sanal bir alem ve kişilerin çoğunun gerçek olduğu bile şüpheliyken paylaştıkları bilgilerin doğruluğuna nasıl karar vereceğiz. Kaldı ki paylaşımların çoğu profesyonellerce hazırlanmış ve insanları yönlendirmek için kullandıkları bilgiler. Kullanıcıların hayatlarına bir şey katmadığı gibi olması gerekeni de eksilten bilgiler çoğu.
İyi de kuzum senin istediğin ne o zaman? Ha bak şimdi oraya gelebiliriz. Hani çoğu zaman söylemek isteyip de söyleyemediklerimiz var ya, boğazımıza düğümlenir ama konuşamazsınız. Kimi zaman sevdiklerinizi kırmama adına sustuğunuz. Çoğu zaman da haklı olmanıza rağmen ispat edemeyip içinize attığınız. Geleneklerimizin önümüze çıkardığı fakat günümüzde kullanıldığında hiç kimseye faydası olmamasına rağmen ayıplanacağınız endişesiyle korktuğunuz. Ya da konuştuğunuz da siyasi, ekonomik, toplumsal linçe maruz kalacağınız düşüncesiyle tehir etmek zorunda kaldığınız bilgiler. Şimdi hepinizi iç çekerken görüyor gibiyim. Ne de çok saklı bilgilerimiz varmış değil mi?
İşte hayatın her alanında susup da söyleyemediğimiz, söyleyip dinletemediğimiz, dinlenildiğinde kabul görmeyip evhamlanıp iç çektiğimiz hangi konular varsa bu yazı dizisinde yer alacak, okurken kendinizi bulacaksınız. Ben bu yazıda size tüyo veremeyeceğim maalesef ancak bir sonraki yazıda direkt konuya gireceğim.
Ama isterseniz siz benimle tüyolarınızı paylaşabilir, bu köşeden yayınlanmasını sağlayabilirsiniz. Öyle ya hep kendimizi anlatarak basın görevimizi ihya etmiş olmayız, sizlerin katkısıyla birlikte yaşadığımız dünyayı mamur edebiliriz. Öyleyse hadi bakalım oturun klavyenin başına, basın harflerin tuşuna ve [email protected] adresine mailleri atmaya başlayın.
Selam ve dua ile hoşça kalın sağlıklı kalın.