Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 07.12.2016 12:12

Şaka gibi ekonomi

Facebook Twitter Linked-in

Yaşadığımız sistem yıllarca yoksul, orta direk, lüks ve ultra lüks sınıfları üretti. Hangi parti gelirse gelsin, hangi hükümetler kurulursa kurulsun sanki ülkenin makûs talihi gibi bu işleyiş hiç değişmedi. Hele hele yoksul ve orta direk için hiç değişmedi. Birileri servetine servet katarken ülkenin gariban çoğunluğu hep umutla beslenmek durumunda bırakıldı. En fazla umut pompalayan cenah ise müzmin solcularımızdı. Oligarşiye hayır, yaşasın emekçi hakları gibi sloganlarıyla yoksul kesime umut olurken kendileri de o dönemlerde yabancı sigaranın satışının bile yasak olmasına karşın çoraplarındaki zulalardan Marlboro çıkarıp içiyorlardı. IMF gırtlağımıza çökmüş ne öldürüyor ne de onduruyordu.

Hal böyleyken 2002'de AK Parti bir dizi ekonomik önlemler alarak bir şeyler yapmaya çalıştı. Ödenmeyen tasarruf fonundaki paralar ödendi, IMF’ye olan borçlar kapatıldı. En önemlisi de yatırımların ağır sanayi de olmasa bile üretime yönelik birçok teşvikler yapıldı. Özellikle kimlerin yıllardır alıp kullandığı bilinmeyen ve fakat Sayın Erdoğan’ın girişimleriyle çalışanları hakkı olan banka promosyonlarını verdirmek oldu. Dar gelirlerin bütçelerini bir nebze de olsa rahatlatma açısından önemli bir kazanımdı. Ama asıl kazancı Ak partiyle birlikte var olmaya başlayan yeni bir ultra zengin sınıfıydı. Eski holdingler bu dönemde de varlıklarını üstüne katarak devam ettirdiler ama tek fark yeni sessiz sedasız nur topu gibi yeni ultra zenginlerimiz oldu. Bunların büyük bir çoğunluğunun Fetö'cü olmaları işin trajik yönü. Gerçi çoğuna müdahale edilip haksız yollardan kazandıkları mallara el konuldu ama kaderi değişmeyen tek kesim olan dar gelirli yoksullardı. Onlar mı hep bir umut beklerken gözleri kulakları hep Reislerinin dudaklarında dökülecek cümlelere odaklanmış. Erdoğan’ın başbakanken başlattığı emeklilere promosyon parası üzerinden Davutoğlu hükümeti de geçmesine rağmen Yıldırım hükümetinde halen emekliye müjde diye duyuruluyor fakat somut bir adım henüz atılmıyor. 
Hükümetin bunlardan daha mühim işleri vardır elbet. Lakin sayın Cumhurbaşkanı neredeyse bir aydır meydanlarda halkına sesleniyor; "Dövizinizi bozdurun, TL’ye çevirin" diye.
Yoksullarda bozduracak döviz var mı bilmiyorum ama orta direk ve orta sınıf zenginler bu çağrıya hemen karşılık verip dövizlerini büyük kuyruklar oluşturarak bozdurma sırasına çoktan girdi bile. Hadi bu tabir de bizden olsun, orta sınıf esnafta elinde dövizi olmadığından olsa gerek dövizleri olanlara kampanyalar düzenleyerek katkı da bulunmaya çağırıyor. 
Kamu kurum ve kuruluşları da bir şekilde bu halkaya dahil oluyor. Gelenekselleşmiş ultra zenginlerimiz bu halkaya dâhil olur mu?
Hiç sanmıyorum. 
Onlar geleneksel zenginliklerini zaten bu yolla elde ettiler, ucuza kaybederler mi hiç? 
Hadi onları da geçtik ya AK Parti döneminde ultra zengin olanlar, Cumhurbaşkanı sizden de bir hamle bekliyor. 
Ayak diremeyin 15 Temmuz'dan ders alın. 
Cumhur, başkanının bir sözüne bakar. Artık gerisini siz düşünün.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —