Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 09.06.2016 10:46

Ramazanlık bunlar

Facebook Twitter Linked-in

Hani ya sabır ayına girdik ya ben hep merak ederim ne kadar sabrediyoruz diye. Ne yalan söyleyeyim bekliyordum ne zaman patlak verecek de sabır için oruç tutanlar ne zaman patlayacak diye. Çok fazla beklemedik, daha ikinci gününde ilk bomba İstanbul’da patladı. Bu adamların dini, imanı, mezhebi, meşrebi bağlı oldukları hiçbir kutsal değerleri olduğunu sanmıyorum. Yani yaptıkları tıynetlerinin gereği olduğu için onlara normal. Asıl problem inandım iman ettim deyip bir de sabır için oruç tutanlarda. Erzurumlu Teo gibi nassi demeyin valla olunca oluyor işte. Hem de oruç, Ramazan demeyip sosyal medya da af dersiniz ama bir ana avrat küfretmedikleri kalıyor. Kim bilir onu da yapan vardır da biz gözden kaçırmışızdır. Sabırla ilgili bir örnek verelim de biraz zihinler açılıp örnek alınsın.

Efendim Ramazan'dan iki-üç hafta öncesiydi. Bir arkadaşımız aracıyla ailecek İstanbul’a gidiyor. Aracını da daha henüz 23 yaşlarında kayın biraderi kullanıyor. Tam boğaz köprüsüne yan yoldan giriş yaparken ana yoldan gelen kamyon bunlara yandan arkaya doğru vuruyor. Tabi delikanlı sinirli ve o hışımla araçtan inip kamyon sürücüsüyle kavgaya tutuşuyor. Aracın esas sahibi enişte ise hiç olaya karışmıyor, sadece birbirlerine vurup zarar vermesinler diye aralarında duruyor. Delikanlı polis çağıracağım diye tutturuyor ve polis çağrılıyor, Tutulan raporlar, tutanaklar derken herkes kendi yoluna gidiyor. Delikanlı elindeki raporları tanıdığı bütün eş-dost- arkadaş kim varsa gösteriyor. Tabi ortak karar delikanlının suçlu olduğu yönünde. Ve hatasını anlayıp hem kamyon sürücüsünü hem eniştesini arayıp özür diliyor. Arkadaşa dedim sen niye müdahil olmadın. Abi dedi; şimdi müdahale etsem çocuk hiçbir zaman hatalı olduğunu anlamayacaktı ve sürekli birilerini, eğer müdahale etsem beni suçlayacaktı. Sen müdahale etmeseydin ben hakkımı alacaktım diye hayıflanıp duracaktı. Şimdi olaylar onu hatalı olduğunu anlayacağı noktaya getirdi, en azından bizim aramız bozulmadı.
Gelelim önceki gün İstanbul patlamasına. Dediğim gibi terörün dini, imanı olmaz, dini imanı olan terörist olmaz. Bombayı patlatan kim olursa olsun, emri kim verirse versin bunun izah edilecek hiçbir insani yönü yok. Sosyal medya da patlamayı bahane edip birbirlerine hakaret edenler ise söz de oruçlular ama oruçsuz hallerinden daha güçlü kuvvetli saldırıyorlar. Hani sabredecektik, söz vermiştik Allah’a (CC) sahurla birlikte kötülüklere karşı elimizi, dilimizi, gönlümüzü kapatacağız, şeytanları sevindirmeyeceğiz diye. Oruçlu oruçlu sosyal medya da hakaret edince terör bitecek mi, terörist pişmanlık duyup, aa niye yaptım mı diyecek? Tam tersine biz birbirimizi yedikçe onlar zafer çığlıkları atacak, düşman sevindireceğiz. Ya da duanın gücüne mi inanmıyoruz, dua ile Rabbimizin yardımını dilemeden birbirimizi paylayarak sorunları mı çözüyoruz? Rabbimiz Künfe YeKün (ol demeden) hiçbir şey olmayacağına göre O’na sığınıp oruçlu olduğumuzu aklımızdan çıkarmadan Ramazanın manevi tadını çıkarın. Sabırla birbirimize kenetlenelim ki düşman çatlasın.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —