Sus, karışma diyorum kendi kendime ama ahirette bunun hesabı var. Hep haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır sözünü de işine gelen herkes kullanıp avazı çıktığı kadar bağırmıyor mu? Ben haklı olduğum bir konuda susarsam Rabbim bunun hesabını sormaz mı bana diye içim içime sığmıyor.
akşam ulusal kanallarımızın birinde dört tane prof etiketli uzman kişilerimiz çıkmış kutlu doğum haftasını doğrulamak için yalan yanlış bilgileri aktarıyorlar. Hele bir tarihçi profumuz var ki söylediklerine yutkunmamak elde değil. Kimseyi küçümsemek, aşağılamak niyetinde de değiliz elbet. Ama insan sormadan da edemiyor, bu yanlış bilgileri vermek için ille de prof mu olmak gerekiyor? Neymiş efendim, Peygamber efendimiz döneminde de Miraç gibi kandiller kutlanmış, efendimiz sahabesini alıp etrafına o gece de onlarla sohbet muhabbet etmiş. Beyim tarihçi olmasına karşın bilmiyor olacak ki, Kur’an da bir tek gece (bugün kutlanan ismiyle kandil) vardır, o da Kadir gecesindir. Mevlüt kandili Hicretten 350 yıl kadar sonra Mısır’da Şii Fatimi devleti tarafından kutlanmaya başlanmış, Osmanlı da ilk resmi kutlamalar ise II Selim dönemine tekabül eder.
Şunun altını önemle çizerek söylüyorum, kimsenin ibadetine, adetine, kutlamasına karşı değilim. Ancak ne var ki, tüm günlerde ve zamanlar da Allah’ı (CC) ve Resülünü anlayıp, anlatıp, anlamak varmak bir güne, bir haftaya sıkıştırmak önce İslam ahlakına aykırı. İkincisi Peygamber sevgisi onun bizlere getirdiği hayat nizamı Kur’an’ı onun hayatına tatbik ettiği gibi uygulamak, onun yaşadığı gibi yaşama, onu yaşamakla olur. Ona ait olmayan bir şeyi ona atfen kutluyor olmak başta Peygamber Efendimiz (SAV) ruhaniyetine hakaret olur, onu anlamamak olur. Onu anlamadan anlatmaya kalkmak insanları ondan uzaklaştırmadan başka işe yaramaz. Benim gibi düşünenlere kast ederek milyonlar kutluyor bir tek onlar doğrusunu biliyor diye de hakaret ediyor beyim. Sizler milyonlara neyi verdiyseniz onu uyguluyor, yanlışı milyonların uygulaması onun doğru olduğu anlamına gelmez beyim. Bedir de milyonlar yoktu zafer kazanılırken. Ama Uhud’da, hele ki Tebük’te milyonlar vardı ama muvaffak olunamadı. Ben hocamıza şiddetle Tekasür süresini okumasını salık veririm. Sadece Allah’ı ve Resulünü insanlara anlatmak eksiklik mi? Siz insanlara bunları anlatın gerisini Allah’a (CC) ve Resulüne (SAV) bırakın, en büyük iyiliği yapmış olursunuz.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….
