Ahmet DEMİRKAYA


Özelleştirme/Öz Eleştirme


 

Rahmetli Özal özelleştirme ile ilgili ilk adımları attığında şiddetle eleştirdik ama karşıda değildik özelleştirmelere. Karşı olmamamızın sebebi devlet işletme mantığıyla yönetilemezdi, yönetilememeliydi. Devletin asli görevi asayiş, adalet sağlık gibi hizmet sektöründe güçlü bir şekilde yer almak olmalı. Ama sanırım önce devleti açıklamak gerekiyor.

Devlet güvence demek, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak tarif edilir. Lakin devlet güvencesi bütün vatandaşları için eşit olmalı. Sırf bunun için devlet işletme kurmamalı işletmelerde çalışan vatandaşlarını koruyup güvence altına almalı. Devlette çalışanlar nasıl olsa güvencemiz var diyerek işi savsaklarken özel sektör mali gücüne güvenip ali kıran baş kesenlik yapıyor işletmesinde. Bunun içinde bütün vatandaşlar devlet güvenceli diye devlet işine girmeye çalışıyor. Girince de sallabaşı al maaşı veya deniz keriz ayağına yatıp gününü gün etmek istiyor.

Kamuda çalışanlar bilir her yüz kişide on kişi işini layıkıyla yapar gerisi ucundan tutup yapmış gibi çalışır. Hangi kuruma giderseniz gidin bu tip serzenişleri duyarsınız. Denilecek ki, orada da işini yapmayan kanun gereği işten atılır. Bizim dilimizde tüy bitti bunu anlatmak için. Ak parti hükümetine bürokratlar darbe yapıyor diye. Neyse ki bunu geçtiğimiz günlerde eski Ankara Büyük şehir belediye başkanı Melih Gökçek de dile getirdi de boş salvo atmadığımız tescillendi. Sayın Gökçek de kendi döneminin bürokratlarından biliyor olsa gerek, burası da ilginç ama!

Yani demem o ki, kanun çıkarmakla iş bitmiyor. Kurumlardaki yöneticiler bu kanunlarla ilgili yönetmelikleri hazırlamakla yetkili. Bir nevi fırsat bürokratların eline veriliyor. Eh bürokratlar da kurumlarında etkili olmak için yetkilerini kendilerine yakın çalışanlardan oluşturma da bu fırsatı kullanıyor. Yani hiç kimse ehliyet ve liyakata bakmıyor, kendine çalışacak adam arıyor. Dolayısıyla devletin gücü zayıflıyor. Sadece bu yüzden devlet işletme mantığıyla yönetilmemeli. 

Özelleştirmeyi destekliyoruz lakin atılacak adımlar sağlam yasal zeminlere ve anayasal güvenceye bağlanmalı. Devlet elindeki gücünü sermayenin gücüne kaptırmamalı. Salgın döneminde en fazla desteği işverenlere vermesine karşın bugün fahiş zamlara doymayan sermaye sahipleri bu gücü nerden alıyor derseniz? İlgili bakanlıklar açıklamalar yaparak, takip ediyoruz, en ağır cezalar vereceğiz dedikçe adamlar zamları anında bindiriyor. Yani bu açıklamalar salvo olarak görülüp kimse ciddiye almıyor. Seçilmiş belediyelere atadığınız gibi bunlara da kayyum atayın da vatandaş da sizin ciddiyetinizi görsün.

Dün mahalle kasabıyla konuştum, yok abi bu normal zam falan değil, bu başka bir şey diyor. Yani küçük esnaflar bile anladı da ak kadrolar bunları göremiyor, görmüyor ya da görmezden geliyor milletin canı yanıyor. Cumartesileri de bizim alt sokakta Pazar kuruluyor, dün oraya gittim. Çok fazla ürün yok ama tezgahlar dolu. Akşam saatlerinde genelde pazarlarda ürün kalmaz, vatandaşın alım gücü düştüğü için kimse alamıyor. Şunu hep söylüyorum, Ak partinin vatandaşa yaptığı en büyük yanlış rahata alıştırmak oldu. Önceden Pazar arabalarıyla gidip tıka basa doldururlardı şimdi ellerinde iki üç poşetle dönüyorlar.

Burada vatandaştan da bana tepki gelebilir ama bunları yazmak her babayiğidin harcı değil. Zira doğru söylenenin dokuz köyden kovulduğuna inan toplumda doğruları yazmak cesaret işi. Varsınlar beni kötü bilsinler ama bu yazılanları da kulaklarına küpe yapsınlar, ola ki gün gelir lazım olur. Evet maalesef Ak parti rehavete alıştırırken zor günlerde ne yapılacağını öğretmedi bu insanlara. Ramazanlarda fakirliği öven zengin hocalarla insanları çelişkiye düşürüp dini değerlerden de iyice kopardılar. Ak parti yaşadığımız zor süreçlerde kendine de bolca düşman üretti.

Bu yazıyı hazırladığım sırada bir Tweet düştü telefonuma. İbrahim Alper Akalın kimdir bilmiyorum ama paylaşımı konuyu özetliyor; iktidarın enflasyon yaratma sebepleri: 1- Popülist harcamaları finanse etmek ( ki burada kendisine sonuna kadar katılıyorum. Hatta kamudaki fuzuli harcamaları önleseler ikinci Türkiye’yi kurarlar) 2- Ekonomiyi suni canlandırmak. 3- Yandaş grupları beslemek ( bunda da katılıyorum ancak bunu bütün siyasi partiler yaptığı da başka bir gerçek) 4-Orta sınıftan imtiyazlı sınıfa servet aktarmak. (Zam yağmurlarının arkasında zincir marketlere yapılan bu imtiyazlar göz ardı edilmemeli.) Akalın Tweetının sonuna da eklemiş, Tüm toplum 3 ve 4’ten şikayet eder ama enflasyonu düşürmek 1 ve 2’den de vazgeçmeyi gerektirir. Belki iktidar muhalifi biri olabilir ama adam haklı. En azından dalkavukluk yapıp yaranmaya çalışmıyor bizim gibi.

İşin güvenlik ve hukuk yönünü de inşallah başka bir yazıda ele alalım. Malum Ramazandayız ve bu yazı bile iki gündür bitir beni deyip duruyor.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….

2 kız çocuğunu taciz ettiği iddiasıyla yargılanıyor

Gündem olan görüntülerin sahibinden açıklama

Takla atan otomobilden burunları bile kanamadan çıktılar

Kar maskesi takıp 19 yaşındaki genci öldüren 2 şahıs tutuklandı

Komşusunu öldüren sanığa müebbet hapis talebi

Kocaeli’de korsan servis avı

Ermeni çeteleri tarafından şehit edildiler

Park halindeki tıra çarpınca 2.39 promil alkollü olduğu ortaya çıktı

Kocaeli’de 20 göçmen yakalandı, 4 kaçakçı tutuklandı

Pompalı tüfekli saldırı kamerada: Cadde ortasında ateş edip bir genci kovaladı

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.İstanbul Başakşehir 34 15 12 7 7 52
5.Beşiktaş 34 15 13 6 5 51
6.Kasımpaşa 34 14 13 7 -3 49
7.Sivasspor 34 12 10 12 -4 48
8.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
9.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
10.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Samsunspor 34 10 15 9 -7 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 34 7 15 12 -10 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR