Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 29.01.2021 08:58

Olmayan Hukukun Üstünlüğü

Facebook Twitter Linked-in

 

Hukukun üstünlüğüne olan inancımı hiçbir zaman yitirmedim. Ancak ne var ki hukukun üstün olabilmesi için önce ahlaklı toplumun inşası gerekmektedir. Reform adı altında durmadan yeni kanunlar çıkarmak ahlaki toplumun inşası için yeterli olmadığı gibi hukuk sistemini de içinden çıkılmaz hale getiriyor. Cumhurbaşkanın açıklayacağı reformları merakla bekliyoruz.

Yaşanılan süreçler bizlere şunu gösteriyor ki hukukun üstünlüğünü kavrayabilmek için önce hakkın tarifi de kaçınılmaz bir durum. Hak tarifi de ancak ahlaki değerler baz olarak alınırsa geçerliliği olur. Toplumsal ahlakın inşası ise Kur’an ahlakiyle ahlaklanan Peygamberin örnekliğiyle mümkün olabilir ancak. Tabi ki Kur’an peygamberinden bahsediyoruz. Sayın adalet bakanımız ne diyor? “Hakimler sonuçta kanunlara göre karar veriyor. Eğer bir eksiklik varsa kanun çıkararak giderilmeli”. Sürekli suçlu üreten, ürettiği suçluları koruyan-dürüstleri cezalandıran hukuk sistemiyle sabah akşam yeni kanun çıkarsanız ne olacak, neyi çözecek?

Şahıs işi yarım bırakıp gidiyor. Karakola gidiyorsunuz komiser, “şahsı çağırırız anlaşma teklif edilir, anlaşılmazsa ifadelerinizi alır savcılığa göndeririz diyor. Kom. Muavini geliyor, “savcıyla görüştüm ifadenizi alıp sizi göndereceğiz diyor. Polis memuru bilgisayardan şahsın fotosunu gösterip bu mu diyor, bakıyorsunuz evet o ama baya vukuatı varmış diyorsunuz, geç otur yerine deniliyor. Diyorsunuz ki eve gelip durum tespiti yapsaydınız, fotoları çek gönder deniyor. Anlıyorsunuz ki buradan bir şey çıkmayacak. 

CİMER üzerinden ticaret bakanlığına ve içişleri bakanlığına yazıyorsunuz. Ticaret bakanlığı, konunun 10,950 tl üzerinde olması nedeniyle tüketici mahkemesinde çözüleceğini, bu iş için hiçbir ücret ödemeyeceğiniz bilgisi veriliyor. İçişlerinden de bu meyanda bilgi geliyor. Gidiyorsunuz adliyeye elinize makbuz sıkıştırıyorlar, eyvallah deyip ödüyorsunuz. Bir hafta sonra mahkeme katipliğinden aranıp “ara bulucuya gittiniz mi” diye soruluyor. Kimse bir şey söylemedi, dilekçem kabul edildi diyorsunuz, “ memur bilmiyordur” deniliyor.

Ara bulucu için müracaat ediyorsunuz size hemen ara bulucu tayin ediyorlar. Çağrılıyorsunuz ofise şahıs da geliyor fakat gelişen olaylar karşısında hop oturup hop kalkıyor ve ofisi terk ediyor. Ara bulucuya diyorsunuz, lütfen bunları raporunuza dahil edin. Şahıs 5-10 dakika sonra geri geliyor, içeri girerken de sizi tehdit ediyor. Arabulucunun verdiği evrakla tekrar para ödeyip dilekçe veriyorsunuz. 3-4 ay sonrasına gün veriliyor mahkeme tarafından ve siz ona da gidiyorsunuz fakat şahıs gelmiyor. Hakim soruyor “anlaşmayı düşünüyor musunuz”. Ortada anlaşılacak şahıs yok. Evin durumunu soruyor, kendi imkanlarınızla bazılarını kendiniz yapıp bazılarını yaptırdığınızı söylüyorsunuz. 

Karar : Eve keşif için mühendis gönderilmesi, masraf için 600 tl, yol giderleri 250 tl. İki hafta içinde davacı tarafından ödenmesi. İnternetten araştırma yapıyorum, bu tür şahısların üzerlerinde mal bulundurmadıklarını, hatta iflas etti gösterip borçlu olduklarını beyan ederek mahkemelerden sıyırdığı bilgisine ulaşıyorum. Yani boşa kürek çekiyorsunuz. Madem yeni reform paketi çıkarıyorsunuz, madem dolandırıcılara bir şey yapamıyorsunuz o zaman dürüst vatandaşlara paketten en ağır cezalar çıkarın ki böyle mahkemeleri uğraştırıp zaman öldürmesin. Zaten dürüst vatandaşlar Allah sevgisinden, ahiret korkusundan devletine, milletine karşı kötülük düşünmez.  Atın dürüst vatandaşları içeri ki dolandırıcılar daha rahat ellerini kollarını sallayarak iş yapsın. Belki dolandıracak vatandaş kalmayınca bir birlerine dolanırlar sizden vatandaş da kurtulur bunlardan.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —