Sevgili okurlarımız evvela niçin bu başlığı attığımı izah edeyim. Hem Numan bey hem de Süleyman bey bu ikisini de yakinen tanırım. Yani siyasi olarak yakinen tanırım özelliklede Numan beyi.
Şimdi efendim Numan beyin çok iddialı lafları vardı hatta ben o zamanlar bile çok büyük lokma bunlar diyordum. Harun gibi geldiler Karun gibi gittiler bizler Karun olmayacağız diyordu Milli Görüş Saadet Partisi Genel Başkanı iken.
Ve İsrail’in en büyük başarısıdır AK Parti derdi. Tabi dediği başka birçok şeyde var elbette ama onlara yer vermeyeceğim. Lakin Numan bey hedeflediği şeylerin hiçbirisini yapamadı ve Milli Görüş'ten boş yere kopmuş oldu.
Tabi birçok hedefi vardı Numan beyin mesela Başbakanlık onun hedefiydi çünkü Milli Görüş Saadet Partisi Genel Başkanı iken Türkiye genelinde iyi oy aldı ve bu oylara güven verdi. Tabi Numan bey daha sonra kendisi parti kurup bir yanlışa düştü ve Milli Görüş'ü bölerek gitti. Hani birileri gibi gitmeyeceğiz diyordu ama siyaset bu menfaat varsa söz biter.
Tabi sonra çok daha farklı gelişti olaylar. Artık ne davası vardı nede partisi. Kendisine verilen bakanlık koltuğu için bıraktı gitti tüm inandıklarını ve beraber Has parti ile yola çıktıklarını. Tabi hem davasından hem partisinden hem de şimdi bakanlığından oldu. Yani yıllarca sürebilecek bir liderliği bir davayı iki günlük koltukla bırakmış ve vizyonunu yitirmiş oldu. Artık verdiği sözlerde boşa çıkmış oldu ve siyasi arenadan yavaşça uzaklaşmaya başlama devri başladı.
Süleyman Soylu ise daha farklı bir pozisyondaydı hani biraz ses getirecek birine benziyor diye hemen sesi getirmeden biz alalımda rakip olmasın düşüncesi ile adeta transfer edilmiş gibi oldu.
At üzerinde bile duramayan Başbakan, paçalarından bile yolsuzluk akıyor, kendini padişah görüyor, rantı Recep Tayyip Erdoğan getirdi gibi çıkışları ile gündem yakalayan Süleyman Soylu bu şatafatı iyi kullandı ki, dikkat çekmişti ama ne yolsuzluklar kaldı ne padişahlık kaldı nede kullandığı diğer kelimeler. Hepsini unutmuştu sayın Soylu o bakanlık koltuğu kendine verilince!
Evet her iki liderde bakan yapıldı ve bir nevi sözlerinin önü kesildi ve susturuldu. Peki sayın Soylu paçalarından yolsuzluk akıyor dediğin bir partiye niye gittin? Sayın Kurtulmuş hani Karun gibi gitmek yoktu bir bakanlık için niye gittin? Bütün vizyonunuz 3 yıllık bakanlık için yok oldu şimdi sizde kenardasınız! Demek ki insan sadece inandığı davasını savunmalıymış koltuğu değil!
