Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 27.05.2016 12:03

Numan Kurtulmuş cevabı

Facebook Twitter Linked-in

Kimsenin avukatlığını yapacak değilim. Sayın Kurtulmuş’un buna ihtiyacı da yok. Toplumda bilgi paylaşırken ahirette hesabının olduğunu bilerek paylaşmamız gerektiği için bildiğim bir şeyi paylaşmazsak hesabı sorulur bunun. Aslında milli görüşten gelen siyasetçilerin çoğunu tanırım ve haklarında çok da şey biliyorum. Ben de aynı camiadan geldiğim için tek tek eleştirip kimseyle polemiğe girmeye de niyetim yok. Benim meramım kamuoyunda siyaset ve siyasiler hakkındaki ön yargıların, taraflı değerlendirmelerin her şeyden önce topluma ve devlete zarar verdiği düşüncesiyle bir yanlışı düzeltmek. Siyasilerden ve siyasetten çok da bir şey beklediğim yok.

Süleyman Soylu'yu çok da tanımam, dolayısıyla hakkında yorum yapmayacağım. Ama sayın Kurtulmuş’u hem Saadet Partisi'nden hem de kapatılmadan önce Has Parti Gebze İlçe Teşkilatı'nda basın ve halkla ilişkiler birim başkanlığı yaptığım için çok iyi tanırım. Öncelikle Saadet Partisi'ndeyken kendisinden çok şey bekledik ve fakat bütün siyasi oluşumlarda olduğu gibi burada da önden gidenlerin arkadan gelenlere çok da fırsat vermek istemediler. Ya da sen vitrinde görünsen de arkada biz varız, bize rağmen bir şey yapamazsın dediler. Hakeza aynı zihniyet Erbakan hocayı da ikna ederek sayın Erdoğan’a da bu fırsatı verdirmediler. Bunlar sayesinde milli görüş camiasında yetişen bir çok kaliteli insan atıl bir kaynak gibi siyasetin dışına itildi. Bir çok menfaatperest de sahte milli görüşlülükle hem Saadet Partisi'ni kullandı hem de diğer partileri kullandılar. Bu tip insanların davası da olmaz, bunların tek derdi birilerinin davası üzerinden menfaat devşirmek. Sayın Kurtulmuş bunlardan değildi. Öyle olmasaydı hem saadet partisini hem de emek verip kurduğu Has Partisi'ni kapatıp AK Parti'ye katılmazdı.

Gelelim Karun-Harun meselesine. Aslında bunda sayın Kurtulmuş haksız da sayılmaz. Onun gördüğü Karunları sayın Erdoğan da görmüş olacak ki bu fikrini Numan beyle paylaştıktan sonra parti içindeki Pensilvenya patentli Karunlar tek tek partiden uzaklaştırıldı. Biliyorsunuz çoğu da ülkeyi terk edip kaçtılar. Şimdi halen bunlardan olmadığını hiç kimse iddia edemez. Paralelin Karunları deşifre oldu ama deşifre olmadan halen malı götüren yok mu elbette ki vardır (bunlar paralel de olmaya bilir), var olmaya da devam edecektir. Hiç kimse dünya hayatına imtihan imtihan deyip de bu imtihanları ortadan kaldıra bileceğini iddia etmesin. Çünkü bunlarla da sınanıyoruz, imtihan ediliyoruz. E peki ne yapalım, bu sahtekarlara, sahtekarlıklara boyun mu eğelim? Tabi ki değil. Dürüst insan sayası ne kadar çok artarsa, dürüst insanlar ufak tefek farklılıkları kavga ve dövüş nedeni saymayıp, asgari müştereklerde birlikte hareket edile bilinirse o zaman sahtekârlıklar da asgariye iner, belki de yok olmaya yüz tutar. Bu birincisi, ikincisi yapılan yanlışları kim yaparsa yapsın, isterse oy verdiğiniz parti, ister iktidar ki AK Parti olsun karşısında dik durmalı. Bunu siyasi hezeyanlar olarak değil gerçekten yolsuzluk, haksızlık, hukuksuzluk olduğu için bu dik duruş sergilenmeli. Ortada bir iddia varsa bunu en yukarılara gür sesle duyurulmalı. Bir tane örnek verelim bölgemizden. Kocaelili gazeteci Harun İldeniz’in videoya çekip youtube da paylaştığı iddialar araştırılmalı, söylenenler doğruysa Cumhurbaşkanına kadar bu durum iletilmeli. Eminim bunu doğrulamayı sayın Erdoğan’da sayın Kurtulmuş’ta çok isteyecektir. Yeter ki bunu samimiyetle, iyi niyetle ve kararlılıkla ortaya koyalım. Bizden olmayan tu kakayla bunu asla gerçekleştiremezsiniz. Zira şiddet şiddeti doğurur. Sayın İldeniz bunu çok güzel bir örnekle gerçekleştirmeye çalışmış. Bekleyip göreceğiz.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —