Bir arkadaşım soruyor.
Bu ara hayli ara verdin. Köşe yazın yok. Hayırdır?
Bilinen şeyleri tekrar tekrar ısıtıp öne sunmaktan bıktık be kardeşim.
Ne yazayım?
*
Dört milyon çocuk sokakta beslenme ve barınma zorluğu içinde iken mesela farz haccından sonra beş ve üstü kez umre yapan hacıların duyarsızlığını yazsam biri de çıkıp “haklı be kardeşim” der mi acaba? Bir faydası dokunur mu bu yavrularımıza?
Üniversite öğrencisi evladına yeteri kadar para gönderemeyen ailelere karşı, mesela birilerine sağlanan eğitim ödeneğini yazsam faydası olur mu? Hatta bağlanan maaşları. PTT’leri görüyoruz. (Medyadan alıntı)
Milyonlarca lira vergi borcu silinip ilanı yapılan birkaç iş adamını yazsam, mesela kağıt toplayan kardeşimin el arabasını zabıtalar geri iade eder mi? Veya kırılan tartı aleti yerine benim yavruma yenisi verilir mi?
Yirmi yıl çalışmakla otuz yıl emekli maaşı mı verilir sözüne karşı, 22 yaşındaki bir gencin iki yıl vekillik yaptıktan sonra emekli olmasını, hatta bir ömür haklarının saklı kalmasını yazsam EYT’liler için umut olur mu dersin?
Faturalar elinizde sizde görüyorsunuz. Mesela yirmi tl harcama bedeli olan elektrik faturasının otuzbeş lira civarı gelmesinin sebebini sorsam, “Bir yanlışlık var deyip yeniden düzenlenir mi sizce?”
Hele hele kanunen yasalaştıktan sonra…
*
Ne yazayım kardeşim ?
Benim yaşadığım memlekette sende yaşıyorsun. Biliyorsun tüm bunları…
Dertlerimiz ortak yani…
Yine de şükredelim. İmam vaizlerde sık sık söylüyor. (Bu arada imam dörtbin lira civarı, cemaatin geneli asgari ücretli)
Benden söylemesi !...
