Hayat yol insan yolcu.
Yollar ıssız ve bucaksız.
Üstelik bütün yollarda bin bir türlü tehlike.
Her gecenin sabahın da yeniden yollara düşen bedenlerimiz.
Günün ilk ışıklarıyla kim olduğumuzun, nereden geldiğimiz, nereye gideceğimizin hatırlanmasıdır namaz.
Kimin adına yola çıkacağının aidiyet kimliği, hangi yollardan nasıl gideceğinin ruhsatıdır namaz.
Göz ve gönül penceremizin temizlenip nefis lastiklerimizin, vicdan kayışlarının, merhamet motorunun yağının suyunun kontrollerinin yapılıp yollara çıkmaktır namaz.
Gönül şehrine saldıran holiganlara, ibadet yollarını hoyrat ve hovardaca kullanan trafik magandalarına karşı kalkandır namaz.
Göz ve gönül pencerene nefis tuzakları kuranlara karşı kendi nefsini korumaktır namaz.
Yakıt ikmali, yapılan bakımları, yollarda yıpranan, yaz kış şartlarına göre değişen-değişmeyen, yürüyen- yürümeyen aksamları kontrol için tekrar tekrar revizyona girmektir öğle, ikindi ve akşam namazları.
Aidiyetini taşıdığı yüce ismin yüklediği sorumluluğu yine onun isteği ve emirleri doğrultusunda yerine getirerek sahile selamete ulaşmaktır namaz.
Ömür yolculuğun da önüne çıkan her türlü tehlikelerde, fırtınalı, dalgalı okyanuslarda sığınılacak limandır namaz.
Bir günün muhasebesi, kendi hesabının kendi içinde sorgulayarak bir sonraki güne hazırlanmak için güne son noktayı koymaktır yatsı namazı.
Kulun Rabbiyle sohbeti, en sevgiliyle muhabbeti, şükürle yüzleştirmektir emaneti, O’nun şahsında tazelemektir feraseti, basireti, lezzeti, afiyeti, metaneti, dirayeti, fazileti, iyi niyeti, hoşgörüyü yenilemektir namaz.
Sevgiliye ulaşmak için sevgiliyle bir olmak, beraber olmaktır namaz.
Namazsız bedenler de ruhlar zaten ölüdür, onun için ölmez Allah yolunda namazla gidenler.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…