Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 13.12.2016 11:25

Mevlit Kandili

Facebook Twitter Linked-in

Pazar akşamı hepinizin malumu Peygamber Efendimizin dünyaya teşrif edişinin seneyi devriyesi nedeniyle Mevlit kandiliydi. Kandil eskiden için gaz yağı konulup aydınlatma da kullanılan klasik lambanın adı. Mübarek gecelere kandil denmesinin sebebi de insanlığı aydınlatmak şuurlanmak ve Rabbimizin bize varlığını hatırlattığı o günü idrak edip hayatımıza tatbik etmek. Bu anlamda Kur’an da ismi geçen tek gece vardır o da Kadir gecesidir. Diğer gecelerin Kur’an da olmaması o gecelerde ibadet etmek, hele ki ahit zaman peygamberi olan Resul’ü Ekrem’i (SAV) anmak, hatırlamak tabi ki güzel bir şey. Ancak ne var ki, anmanın ve anlatmanın bu olduğu kanaatinde değilim.

Kandil akşamı yatsı namazına kadar camilerde programlar vardı. Ben de mahallemin en görkemli camilerinden birine namaza diye gittim. Baktım program var iştirak edip biraz bir şeyler kapalım istedim. Aman Allah’ım bu ne muhteşem kalabalık. Nebi (AS)’a yakışır Ümmet manzaraları. Ne yazık ki bu gün ve gecelerde gördüğüm ve fakat her gün görülmesi gereken manzara. Ama olsun buna da şükür. Kur’an-ı Kerim tilaveti, mevlit, ilahiler derken yatsı ezanına on beş dakika kala imam efendi vaize başladı. Hani böyle muhteşem manzaraları onlarda çok sık göremediklerinden olsa gerek ezandan 20-25 dakika sonra ancak namaza başlaya bildik. Peki camilerin her gün bu doluluğu yaşayamamasının sebebi ne? İşte ben bu nokta da imam efendilere itirazım var. Camilerin diğer günler de üç beş safla idare ediliyor olması biraz da sizlerin kabahati değil mi? Neden mi? Bir gün öncesinde İstanbul’umuz da teröristler bombalı saldırıda 38 gencimizi elimizden aldı, 14 ağır olmak üzere 155 de yaralımız var. E hoca efendi bu fırsatı da değerlendirmeli değil mi? 
Başladı teröre lanet okumaya, bunda bir beis yok. Ama getirdi işi petrole, arabaya, uçağa, teknolojiye, yani insanlığın faydasına ne varsa keşke olmasaydı da bu terör olayları olmazdı dedi. Ben bu tür hocalara Kur’an’dan okuyorlar ama Kur’an okumuyorlar diyorum. Ya arkadaş Kur’an okuyan birisinin söyleyeceği şeyler mi bunlar? Hele hele teknolojiyle yatıp teknolojiyle kalktığımız çağımız da bunu söylemek abesle iştigaldir. Belki ciğeri yananlara merhametinden, belki yüreğinin sızlamasından böyle söylüyor olabilir. Ama siz topluma yön veren insanlarsınız, öyle her şeyi her yerde gelişi güzel söyleyemezsiniz. Ondan sonra da kırk yılda bir yakalıyoruz böyle kalabalığı, fırsatı kaçırmayalım diye konuşursun da konuşursun. Camiden çıktıktan sonra siz de dahil herkes gitti teknolojisinin başına, ne olacak şimdi? Rabbimizin nimet olarak verdiği bu imkanları kendimiz çalışıp ortaya çıkarmazsak, elin adamı çıkarır seni de teknolojisine böyle mahkum eder. Siz de arada bir camilerde yakaladığınız cemaate saatlerce dua edip kurtarmaya çalışır, teröre lanet okursunuz. Lütfen istirham ediyorum hiçbir şey katmadan sadece Kur’an okuyun insanlara. Hayatla çelişen bilgileri bilgi diye sunmayın onlara. Yaşam şekilleriyle çelişen bilgiler verip dimağlarını dumura uğratmayın. Peygamberi anlamak, sadece birkaç ilahiyle üç beş salavatla değil O’nun Kur’an’ı hayatına nasıl tatbik ettiğini idrak ederek olur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —