Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 04.02.2016 09:51

Mahzun Beş Minare

Facebook Twitter Linked-in

Sinemaya, sanata, tiyatroya karşı değilim, bilhassa çok yakından olmasa da ilgilendim, ilgilenilmesi gereken bir alan olarak gördüm her zaman. Hatta bu konuda bazı cemaat ve cemiyetleri de eleştiriyorum. İnsanları camilere, dergahlara, evlere tıkarak belli bir süre orada tutabilirsiniz ama sürdürebilirliği sağlayamazsınız. Zira düşman boş durmuyor, dört koldan saldırıyor mukaddesata. Manevi değerlerimizi anlatmak için sinema ve tiyatro tekniklerini kullanmazsak birileri çıkar arkadan yetişen neslin imanını, maneviyatını bir güzel boşaltır, kendi kötü emellerini bunların yerine ikame eder. Sen der der tepinirsiniz, aman çocuklarımızı kötülüklerden nasıl koruyacağız, kurtaracağız diye. 

Adı Mahzun olup tek tasası İslam düşmanlığı olan ben bu adamı oldum olası sevmedim, sevemedim. Allah’ın kulu anlamına gelen Abdullah ismini değiştirip kendini, tasalı, hüzünlü olarak tanıtan Mahzun benim güzel ülkemin her türlü imkanlarından yararlanır fakat çalışmalarını da ülke insanımın manevi değerlerine saldırarak kendine yer edinir. Adına açılmış web sitesinde kendini tanıtırken de “başarının zirvesinde çok büyük kazançlar elde ederken o yüzünü ülkenin görmezden gelinen sorunlarına döner ve önermesi olan filmleri yapmaya başlar” diye tanıtıyor. Sanki ülkenin başka hiçbir sorunu kalmamış gibi “güneşi gördüm” filmiyle homoseksüellere sahip çıkarken “New York ta beş minare” filmiyle de İslam’ın manevi değerlerine saldırıyor. Aklınca Müslümanları dünya kamuoyunda küçük düşürüp bir yerlere mesaj gönderiyor. Hızını alamayan Mahzun sanki şehit olan polisimiz, askerimiz başka ülkenin insanı gibi onlardan hiç bahsetmiyor ama teröristlere sahip çıkma adına da devletime laf ediyor. Bunun gibi daha nice sanatçı bozuntusu bu milletin manevi değerlerine saldırarak pirim yapıyor. İzlemedim ama şimdiden eleştiriyorum “iftarlık gazoz’u”. Çünkü zaten “iftar” ile “gazoz” iki farklı kültürün ürünü ve bundan kendilerine malzeme yapıyorlar. Kim bilir nerelere vurgu yapıp insanımızın aklıyla alay edecekler. 
Aslında girişteki açıklamamdan da anlaşılacağı üzere ben bu adamlara sanatlarından ve sanatçılıklarından ötürü kızmıyorum, düşman da değilim. Hatta yanlış olan her şeyi de eleştirebilirler. Ama bir şartla, doğrusuna da vurgu yaparak. Sen bütündeki doğruyu görme parçadaki yanlışla hepsini toptan yok say, bu olmaz. Doğru da değil. Sanatlarını icra etmelerine de kimsenin bir şey dediği yok. Lakin milletin manevi değerlerine saldırarak bir yere varamayacaklarını da bilsinler. Tabi bu anlamda ben bu adamlara çok da bir şey söyleyip kızmıyorum, sonuçta mesleklerini icra ediyorlar. Asıl benim sitemim bu alanı boş bırakıp insanlara ucuz cennet vaat edenlere. Cennet bedava değil cehennemde lüzumsuz değil.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —