Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 20.04.2016 13:46

Küfrün başarısı

Facebook Twitter Linked-in

Hafta sonu eski bilgilerimle yeni bilgileri harmanlayıp derin bir tefekkürle bu konuyu analiz ettim. Kur'an-ı Kerim'de Rabbimizin müjdeler üstüne müjdeler vermesine rağmen Müslümanlar niçin böyle ezik ve Per perişan iken küfür üste çıkıp, ezerek, yok ederek başarılı olabiliyordu?  Zihnimden çok farklı düşünceler şakıdı. Ne var ki aynı dertten mustarip olduğumuz gazetemizin genç yazarlarından Ömer Avcı kardeşimin kalemine yansıttığı yürek yangını yazımızın mecrasını az da olsa etkileyip değiştirdi. Ömer bey kardeşim geçen günkü yazısında eğlence mekanlarının doluluğu ibadet hanelerin boşluğundan bahisle İslam coğrafyasının yarasına parmak basıyordu adeta. Tespitleri güzel ve yerinde bir tespit ama benim aklıma hemen o bildik şarkı geldi, "Sen neşeden haber ver derdi herkes biliyor." 
Kaliteyi çok uzaklarda aramak için Çin’e yönlendirilirken esas darbeyi batılı emperyalistlerden yedik. Bugün Çin’in sahip olduğu teknoloji tamamen batıyı kopyalamasıyla elde ettiği teknoloji. Batı nereden ulaştı bu teknolojiye? Biz kaliteyi uzaklarda ararken onların da bizim kaynaklarımızı iç ederek ulaştığı bir vakıa. Sadece iç ettiler, tabi ki hayır aynı zamanda bazılarının içini de boşalttılar. Zaten Çin’e yönlendirmeleri de boşuna değildi. Sahi o dönemin şartlarında dahi olsa Çin İstanbul’dan daha mı uzaktı? Ben bunları düşünüp sorguladıkça içim parçalanıyor, yüreğim sızlıyor. Ümmetin aklıyla bu denli alay ediliyor ve bizler hala cennetin hangi kapısında girelim tartışması yapıyoruz. 
Her Yusuf’un (AS) bir kuyusu var, her Musa’nın (AS) bir Firavun’u var. Her Nuh’un (AS) tufanı varsa onun bir de gemisi var. Buna benzer bir sürü kıssayı Kur’an bize laf olsun diye anlatmıyor hiç şüphesiz. Batıyı suçlayarak bir yere varamayız, Firavunları suçlayarak da bir yere varamayız. Biz kendi kuyularımızın farkına varmak zorundayız. Biz kendi tufanımızın farkına varıp kendi gemilerimizi yapmak zorundayız. Biz yeniden Kur’an’a dönmek, yeniden iman etmek zorundayız. Kur’an’ın önüne örülen surları yıkmamız lazım. Kur’an’ı özgür bırakmamız lazım. Tekmeleyip gafleti ruhlarımızı uyandırmamız lazım. Aslında küfür başarmak için çokta mücadele etmiyor, biz teknolojiyi üretmediğimiz için onlar teknoloji üzerinde bizi tüketiyorlar. Biz kendimiz gibi olmadığımız için, birbirimizle uğraştığımız için küfrün değirmenine su taşıyoruz. Biz Kur’an ’sız İslam yaşamaya çalıştıkça küfre hizmet ediyoruz. Lüks ve şatafat içinde eğlenirken onlarda camilerimizin içini boşaltıyor. Herkes kendi meşrebini yaşarken biz kendimize yabancılaşıyor, küfrün başarısına ortak oluyoruz. Kur’an’ın üstünü örterek en büyük küfrü biz yapıyoruz.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile… 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —