Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 11.04.2016 12:46

Küçük Su Birikintileri

Facebook Twitter Linked-in

Geçen akşam eve doğru giderken kapının önünde yan komşumuzu yeni boyattığı arabasıyla uğraşırken gördüm. Yeni de ameliyat olmuştu, ayaklanmış görünce yanına yaklaşıp biraz sohbet ettim. Sohbet ederken bir yandan da arabayla ilgileniyordu. Benim de gözüme yer döşemesi halıya takıldı. Vites kolundan itibaren bayağı bir kesik vardı. Sebebini sordum, ağabey o kadar kar, yağmur oldu bir şey olmadı, geçtiğimiz günlerde ahmakıslatan diye tabir edilen yağmur da ön kaputla cam arasındaki bölmeye su birikip içeriye akmış. Ben de kurutmak için oraları kesmek zorunda kaldım dedi. Bak sen şu yağmurun yaptığına.
Ankara’nın halini düşündüğüm de bayağı bir endişelendim. Hani Ergenekon’du, paraleldi yetmedi bir de dışarıdan onca kar, boran, fırtına kolay değil bütün bunlarla başa baş, dişe diş mücadele etmek. Birini atlatıyorsunuz diğeri başlıyor. Sanki kaos üreten sorun merkezi gibi ülkemiz. Hangi taşın altını kaldırsanız hepsinin altından başka bir çapanoğlu çıkıyor. İnsan üzülüyor tabi ki 90 kusur yıllık Cumhuriyetimiz de hiç adam gibi adam yetiştiremedik mi diye. Tabi şunu da düşünmeden edemiyorsunuz, bunca ihanete, bunca saldırıya, o kadar yıkma eylemlerine rağmen nasıl ayakta durabiliyoruz diye. Bunda Cumhurbaşkanı'nı ve Başbakan'ın dirayeti ve dik duruşları önemli bir faktör. Ancak ne var ki bir ülkenin kaderi ve geleceği bu iki insanın omuzları üzerinde olmamalı. Öyle ya onlarda herkes gibi fani ve onların da görevlerinin biteceği günler gelecek. Gelecek elbet gelecek de o gelmeden bizler neler yapabiliriz gelecek adına biraz da onu konuşmamız lazım. 
Efendim yukarıdaki büyük sorunları büyük adamlar çözüyor da küçük su birikintilerini hiç kimse haber vermiyor. Asıl devletle millet arasını tıkayan da bu küçük görünen su birikintileri. Yukarısıyla aşağının koordinasyonunu kim sağlıyor? Arada bir kopukluk var sanki. Veya iyi yetişmiş, eli iş tutmuş, bürokrasiden anlayan, devletine, milletine, vatanına bağlı diyorsunuz adam kalkıyor TSK için hayatiyet arz eden bir silahı yurt dışına satmaya kalkıyor. Veya başka kurumlarda başka sahtekarlıklar. Başbakan açıklamasında, "Biz gece-gündüz meşgulken bazıları hakaretle meşgul" diye muhalefeti işaret ediyor. Orası tamam da içerideki su birikintileri muhalefetten daha mı az tehlikeli? Bu küçük su birikintilerinden ortaya çıkan sonuç şunu gösteriyor ki;  bunlar 80 ana yasasının ürünleri. Anlaşılan o ki bu anayasanın ne olursa olsun bir an önce çıkması ve daha demokratik, daha şeffaf ve daha çok hesap verilebilirliğin olduğu bir anayasa olması elzemdir. Aksi takdirde AB kriterlerine uymak adına sürekli suçlu üreten bünye küçük su birikintileriyle ülkeye zarar verecek. 
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —