Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 25.01.2018 09:52

Kitap Oku(yorum)

Facebook Twitter Linked-in

Bu aralar kendimi yine kitap okumaya verdim. Gerçi eskisi kadar çok okuyamasam da günde 10 sayfa okumaya kendimi şartlandırdım adeta. Gençliğimiz de ve okullu yıllarımızda çok okuyorduk. Evlilik hayatı bunu neredeyse yarıya indiriyor. Çocuk olunca da biraz kesintiye uğruyor. Yaklaşık iki yıldır da malum sebepten dolayı çok okuyamıyordum. Genç arkadaşlara özellikle tavsiye ediyorum, mümkünse evlenene kadar bol kitap okuyun, evlendikten sonra da günde en az 10 sayfa okumayı alışkanlık haline getirin. Göreceksiniz zamanla okuduğunuz kitaplar hakkında analiz edecek kadar fikir sahibi olacaksınız.

Geçenler de yeni tanıştığım genç bir kardeşimle uzun sohbetten sonra, abi sen kitap okuyor musun diye sordu. Ben de eskisi kadar olmasa da okumaya çalışıyorum dedim. Sormaya devam etti delikanlı, M.İ, M.O, C.T gibi bir sürü isim saydı. Dedim kardeşim isimler tabi ki önemli ancak konular da isimler kadar önemli, önemli olan her konuyu fikir sahibi olmak için okurum. Abi okuma dedi, onlar hadis inkarcısı, mealci.  Ben bu tür suçlayıcı yaklaşımlardan ifrit oluyorum. Bozuntuya vermeden izah etmeye çalıştım konuyu. Şöyle İslam coğrafyasına bak Allah aşkına, bu kadar bölünmüşlüğümüz, bu kadar kardeş kavgası yetmiyor mu da yeni cepheler açıyorsunuz? Belli ki bu kardeşimiz kitap okuyarak kendi iradesiyle analiz etmek yerine bağlı olduğu grubun tesiriyle (belki onların kitaplarını bile okumuyor) başka bir gruba kin besliyor, bu hiç yakışık değil.

Peygamber efendimizin “ilim Çin’de de olsa gidip alın” dediğini iddia edeceksiniz ama sizinle aynı dini paylaşan kişilerin kitaplarını merak edip okumayacaksınız? “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyen Hz. Ali’yi örnek alıp ecnebilerin yazdığı her kitabı okuyacaksın ama kendi din kardeşinin yazdığını okumayacaksın, okutmayacaksın! Yahudi ve Hristiyan kültürünün en bariz uygulama alanları olan dizileri, filmleri hiçbir ayrıma tabi tutmadan izleyeceksin ama inandığın dinle ilgili farklı bir yazarı ve kitabını okumayacaksın! Farklılıklar rahmet diyeceksin ama buradaki farkı görmeye tenezzül bile etmeyeceksin! Üstelik modern görünmek için yabancı dil öğrenip konuşmaya özen gösterecek, daha iyi anlamak için yabancı yayınları takip edeceksin inandığın dinin dilini öğrenmeyip bir de eleştireceksin!  Böyle ilim öğrenilmez, böyle irfan sahibi olunmaz. Olsan olsan kitap düşmanı olursun.

Müstehcen yayınlar dışında ilmi ve bilimsel değeri olan her kitabı okurum, kendimce oluşturduğum akıl ve beyin kütüphanem de analiz eder, doğruyu yanlışı ayırt etmeye çalışırım. Kimsenin de şunu oku, bunu okuma demesine aldırış etmem. Aklım ve beynim kimseye kiralık değil, irademi de kimseye ipotek etmeye niyetim yok. Zira ahirette irademden sorgulanacağız. Kitap tercihimi de kitapçıyı dolaşırken gözüme çarpan kitapları elime alır ön sözünü, yazarını, biyografisini inceler, merakım celep etmişse alır tamamını okurum. Birkaç tanesini sıralayım, şauan elim de Dr. Ali Şeriati’nin Öze dönüşü ve Rus yazar Turgenyev’in babalar ve oğullar adlı kitabı var, dönüşümlü olarak okuyorum. Sırada yeni aldığım iki kitap var okunmayı bekleyen, yine Rus yazar Dostoyevski’nin “öteki”, merhum Halil İnalcık’ın “Rönesans Avrupası” adlı eseri var. Bir de kitap tavsiye edeyim okuyuculara, Japon profesör  Toshıhıko Izutsu’nun “Kur’an’da dini ve ahlaki kavramlar”. İyi okumalar.

Düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın.

Gündüz geceye muhtaç bana da sen lazımsın.

 

Haydi kalın  sağlıcakla, selam ve dua ile…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —