İnsan dünya ilişkisi maddi ve mana anlamında aidiyet duygusunu da şekillendirmektedir. Sahip oldukları veya sahip olmak istedikleri her şeyi elde etmek isterken kendisine ait olduğu duygusuyla hareket ederken kendisinin aidiyetini görmezden gelir çoğu zaman. Kendisine ait olanları canı pahasına koruyup kollarken kendi aidiyetinin bir yok olacağını, esas ait olduğu yere gideceğini unutur. Ait olduğu yere giderken kendisine ait olduğunu sandığı bütün imkanları da burada bırakarak gider. Dünya aleminin kiracısı olduğumuz da unutulur, ev sahibi gibi davranırız.
Bu köşenin yazarı fakir de yıllarca çalışıp çabalayıp bir ev aldı kendisine kiracılıkta kurtulmak için. Ama olmadı. Elli yılı aşkın süredir devam eden kiracılık hayatına sil baştan geri döndü. Aslında bu olayların bana anlattığı çok şeyler vardı. İnsanoğlu her şeyi kitaptan okuyarak öğrenmiyor maalesef, hayatın da kendisine öğrettiği şeyler var. Onun için hep bu fikri savunmuşumdur. Kitap okuyacağız evet, kitapla ufkumuza yeni yollar açacağız. Ancak okuduğun kitaplarda kendi hayatını bulamıyor, kendine yol açamıyor, kendin olamıyorsan sadece kitap okumuş olursun. Bu anlamda da hayat kaynağımız, hayat kitabımız da diyebileceğimiz Kur’an’ı ben çok önemsiyorum. O’nu okuduğunuzda diğer kitapları da hayatı da çok iyi okuyor, çok iyi anlıyorsunuz.
Sözü tekrar aidiyete getirecek olursak, dediğim gibi ben hayatı hep kiracı olarak yaşadım. Altı yıllık bankanın kiracısı olduktan sonra tekrar bir ev sahibinin kiracısı oldum. Kredi ödemelerim boyunca kendimi ev sahibi gibi hissettim. Nasıl bir duygu diye sorarsanız hiçbir fikrim yok. Ama kiracılıkla ilgili söyleyecek çok şeyim var. Çünkü en çok onu yaşadım, halen de yaşamaya devam ediyoruz. Son ev sahibim genç bir kardeşimizdi. Rabbim kendisinde razı olsun çok iyiliklerini gördüm. Bugüne kadar ki ev sahiplerimin içinde de en iyisiydi. Hem kendisine ait olan varlıkların şuurundaydı hem de kendisinin ait olduğu yerin bilinciyle hareket ediyordu. Diğer ev sahiplerinden ayırt eden en büyük özelliği ise ait olduğu yeri bilmesi. Bunca yıllık kiracılık hayatımızda hiç mi yoktu bunun benzeri, elbette var olduğunu sandığım çok kişi vardı. Sadece ev sahibi değil, mal mülk sahibi olmanın verdiği güçle kiracılığı aşağılayan, alaylı konuşmalarla kiracısını rencide eden, ev sahibi olmakla kiracısına her istediğini yaptırabileceğini zanneden ve fakat elindeki imkanların kiracısı olduğunu iddia ettiği halde unutan tipleri de çok gördük biz. Unutmayın ki hepimiz bu dünyanın kiracılarıyız, gerçek evimizin yerini de buradaki ilişkilerimiz belirliyor.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…