Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 21.05.2021 11:24

Kimler Kimlerle Beraber

Facebook Twitter Linked-in

2006’da başladım gazetecilik hayatına. Gebze, Kocaeli, İstanbul Ankara gibi şehirlere sürekli girip çıktım, birçok siyasi, iş adamı, bürokratla karşılaştım ama ben her zaman halkın yanında, halkla beraber oldum, yazılarımı millet adına, milletin sorunlarına ayırdım. Doğru gördüğüm, dürüst gördüğüm insanları da değerlendirdim taba ki. Gerek yerel gerekse ulusal basında da çok gazeteci arkadaşlarım var. 

Evet yerelde başladık yerelde devam ediyoruz, edeceğiz de. Ama hiçbir zaman basın ahlak ilkelerinden taviz vermeyeceğiz. Hiç kimsenin satılık kalemi olmadık, olmayacağız. Birden zıplayıp yukarılara çıkmayacağız. Bu imkânsız olduğu için değil sorumlu, ilkeli ve ahlaklı gazeteciğimizden ödün vermediğimiz için. Gebze’den kimlerin zıplayıp yukarılara atlamaya çalıştığını ve akıbetlerini de biliyoruz. Yanlış işler elbette maşeri vicdanlarda hak ettiği akıbeti görür.

Gebze de ve yerelde kalıp işini dürüstçe yapan arkadaşlarımda var ulusal basına temsilcilik eden. Mesela Ümit Ülker bey kardeşim TRT Haberin temsilcisi aynı zamanda. Gazeteciler cemiyeti Gebze şube başkanımız Ahmet Oğuz bey de bir ara TRT’nin temsilciliğini yaptı yanlış hatırlamıyorsam. Muammer Karakaya da hakeza Darıca da zor şartlar altında gazetecilik hayatını sürdürmeye çalışıyor. Ve dahası.

Benim siyasilerle ilişkim gazetecilik mesleğinden ziyade engelliler adına faaliyetler yapma adına gerçekleşen bir ilişkiden ibaretti. Bunu Saadet partisi ilçe başkanı Abdurrahman Dursun, kendisinden sonra gelen ve şuan Ak Parti ilçe başkanı olan Recep Kaya, Kaya’dan sonra gelen Nurettin çelik’e ve Has Partinin son ilçe başkanı değerli büyüğüm Vahap Ayar ağabeye sorabilirsiniz. Hepsi de siyasi hesaplarına uymadığı için kabul etmedi. Sadece Vahap başkan kabul etti ve bendeniz de onunla çalışmaktan onur duydum. Fakat uzun ömürlü olmadı, parti genel başkan talimatıyla kapatıldı. 

Hadi Özışık’ı internet haber sitesini kurduğu günlerden beri Fikri Akyüz’le birlikte tanıdım. Sonradan ne oldu bilmiyorum ama Akyüz’le yolları ayrıldı. O dönemlerde internet yaygın olmadığından pek tutulmadı. Sonradan ne oldu bilmiyorum ama son birkaç yılda medya patronluğundan tutun haber kanallarının tartışma programlarının da aranan ismi haline geldi. Kardeş Süleyman’ı ise Gebze’ye Mete Yarar’la katıldığı programlarından tanımaya başladık. Onun da yıldızı bir anda parladı.

Kapalı kapılar ardında kim kimlerle iş kotarıyor bilmiyoruz ama basamakları hızla çıkmanın bedeli ağır olsa gerek. Ya da halktan kopuk gazeteciliğin raconu da buraya kadar demek. Bir gazeteci olarak meslek taşlarımızı eleştirmek elbette zor ama halk adına gazetecilik yapıyorsak bunu da yazmamız gerekiyor. Yukarıdan beri anlatmaya çalıştığımızdan bundan ibaret. 

Buradan iktidara ve mafyayla iş tutan siyasilere de şunu hatırlatmak lazım. Biz vatandaşı canından bezdiren dolandırıcıları, hırsızları katilleri hemen her gün yazarken bize kulak tıkayanlar hem belanın büyüğüyle uğraşmak zorunda kalırlar hem de halkın gözünden bir anda düşerler. Öyle ya! Vatandaş dolandırıcısıyla, hırsızıyla katilleriyle kendi başlarına mücadele edecekse sizler niye varsınız?

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —