Hayat hakkından sonra insana verilen en büyük nimet tercih hakkıdır. Bu yüzden ahirette imandan, namazdan ziyade bu tercih hakkından sorgulanacağımıza inanırım. Çünkü inanılsa da inanılmasa da her canlı ölümü tadacağı için her canlı da tercih hakkından sorumlu tutulması yaratılışın gereğidir. Yaratılmış olmak bizim tercihimiz olmasa da hayat hakkı öyle güzel ki hiç kimse özgün iradesiyle ölmeyi tercih etmez.
Böylesi önemli tercih haklarına kimin nasıl karar verdiği veya vereceği de bir o kadar önemli. İnsanoğlunun yaptığı tek hata özgün iradesiyle ölümü tercih etmediği gibi tercihlerindeki kararları da özgün iradesiyle verememesi. Bu yüzden ilahi mesajların tek muhatabı da insandır. Zira cazibedar ve şatafatlı dünya hayatı insanı yanılttığı gibi insan da insanı yanıltır bu anlamda. Boşuna insan insanın Kurt’u dememişler.
Kimler kime neden karışıp kararlarında etkili olur veya olmaya çalışır? Kâinattaki bilgiler sınırsız lakin insan bilgisi sınırlıdır. Bazı insanlar bunu kabullenemez her şeyi ya bilmek ister ya da bildiğini sanır. Kendi zaaflarını görmez karşısındaki zayıf insana yardım ettiğini zannederek egosunu tatmin eder. Fakat onu perişan ettiğinin farkında değildir. Evet, “içinizde uyaran bir topluluk bulunsun” ayeti var ama sadece uyarın der. Baskı kurup kararlarında etkili olun demez. Peygamberlerin hayatında da böyle bir uygulama yoktur. Çünkü onlar biliyor ki herkes kendi tercihinin kararlarından sorumlu.
Mesela Türkiye’nin de için de bulunduğu coğrafyada büyükler küçüklere her zaman karışır, onlar adına doğru kararlar verdiklerini düşünür. Anne-babanın karışma sınırı çocukları evlenip ayaklarının üstünde durana kadardır ve öyle olması gerekir. Ondan sonrası onlara karışmak değil isabetli kararlarında yardımcı olmaktır. Gelin damat ilişkileri başladığında kaynanalar, görümceler ölümüne müdahil olurlar. Kötü niyetli değillerdir ama hiç doğru sonuç verdiği de görülememiştir. Aslında bundan kendileri de rahatsızdırlar. Ama gerekçeleri var, bizim kaynana bize bunları yaptı ama sesimizi çıkarmadık. Ve etraftan da bir sürü örnekler. Ezildim ezmeyim düşünülmez.
Mesela büyük kardeşlerin en çokbilmişi de küçüklerin kararlarında etkilidirler. Öyle ki kendisinden büyük olanlar bile kardeşleri üzerinde bu kadar etkili değillerdir. Çünkü bunların çokbilmişliğinde bir üst soy etkilidir. Onun içinde diğer kardeşlerin karışması kıyametin kopması anlamına gelir. Bütün kararları bu çokbilmişler verir diğer kardeşler uymak ve uygulamak zorundadır.
Özet geçecek olursak, bu kadar hayati bir öneme sahip tercih kararları insan hayatında olduğu kadar toplum hayatında da derin yararlar açmakta. Mahvolmuş dünya hayatının karşılığında da ahitte cennet beklenir. Ben de bu yüzden Allah’ı ve ahiretini çok seviyorum. Çünkü kimsenin tercihine karışmıyorum kendi tercihlerimin hesabıyla meşgulüm.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…