Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 12.03.2021 15:25

Kandilli Müslümanlık

Facebook Twitter Linked-in

Regaip  kandilinde yazayım dedim fırsatım olmadı, Miraç henüz geçmediği için bu sefer atlamayım dedim. Biliyorum bu yazılarım yüzünden benimle konuşmak yerine tavır alan, kızan hakaret edenler oluyor ama ne yapalım Rabbimizin emrine karşı mı geleceğiz bazılarını memnun etmek için? Ne diyor Hucurat süresi 6 ncı ayet; “Ey iman edenler bir fasık size bir haber getirirse, cahillikle bir topluluğa kötülük etmemek için iyice araştırın, yoksa yaptığınıza pişman olursunuz”.

Günümüz teknolojilerinin insana çok büyük kolaylıklar ve imkanlar sunmasına karşın hiçbir şeyi araştırmadan Allah’a yaklaştığını sanmak amiyane tabirle gaflettir, cahilliktir, emre itaatsizliktir. Geçmişten beri kandiller hakkında kafamda çok soru işaretleri vardı fakat erişebildiğimiz kaynaklar hep aynı hikayeleri anlatıp duruyordu. Büyük ciltli eserleri de tek tek tarayıp aradığını bulmak çok kolay değildi. Şimdi internet sayesinde istediğiniz bilgiye kelime girerek ulaşabiliyorsunuz. Geleneksel dincilere göre gavur icadından yani.

Regaip’i de Miraç’ı da araştırırken Diyanet İslam ansiklopedisinden de baktım kandil ile ilgili bilgilere. Kesin nas veya tevatür diye adlandırılan gerçek bilgilere dayanmadığını sizlerde açıp görebilirsiniz. Öyle ki! Kur’an da yok, Allah Resul’ünün hayatında yok, dört büyük halife dediğimiz dönemde yok hicretten yaklaşık 150-200 yıl sonra ortaya çıkıyor. Çok ilginç hadis kaynağının babası denilen Buhari de bile piyasa da anlatılan kandil hikayelerinin çoğu yok. 

E peki nereden geliyor bu kandilli kutlamalar. Ashab-ı Kiram, Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde herhangi bir kutlama örneğine rastlanmayan Mevlit kandili ilk defa hicretten 300-350 yıl kadar sonra Mısır’da Şii Fatimi devleti tarafından kutlanmaya başlanmış. Eh yani bir tane uydurulur da gerisi gelmez mi, elbette diğerleri de bunu takip etmiş. Aslında her bir kandil gecesini kendi içinde ele alacağımız bir yazı dizisi hazırlamak lazım. İnşallah bir gün bunu yapabiliriz. Zira esas şirk mertebesinde hikayelerin olduğu yanlışlar bunların içinde barındırılıyor. 

Bir arkadaşım diyor ki! Dini hiçbir hükmü olmasa da Allah’ı ve peygamberini anmanın ne sakıncası var? Hiçbir sakıncası yok lakin sadece o geceler de değil her gece hatırla,  hatta her anın da hatırla kim engele ki? Madem ki Allah Resulünün sünnetini uygulamada böyle gayret var o zaman gece kalk teheccüt namazı kıl. Hiç olmazsa onu Allah Resulü uygulamış. Daha samimi olunur.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —