Soru ve cevaplara geçmeden önce şunu özellikle ifade edeyim ki ülkemizin bugün geldiği nokta ne ak parti sorunu, ne hükümet sorunu, ne de terör sorunu. Şuan içinde bulduğumuz durum tarihimizle yüzleşme, bizi bölmeye çalışanlara karşı varlığımızı koruma savaşıdır. Bu necip millet tarihinde hiçbir zaman hiç kimseye boyun eğmedi, hiç kimsenin mandacılığını kabul etmedi, bundan sonra da etmeyecektir. Lakin düşman tezgâhladığı oyunun bir parçası olarak tahribatını içeriden de kafaları karıştırarak sürdürüyor. Yatmak, gevşemek, zevki sefaya dalmak bize haramdır. Hele ki bu ülke için canını feda eden kahraman şehitlerimiz varken külliyen haramdır. Bu da böyle biline.
BOP PROJESİ: Adı üstünde Büyük Orta Doğu projesi. Bu projenin temelleri 1920’ler de atıldı ve kırk yıl boyunca merhum Erbakan hocam Türk siyasi tarihinde anlattı. Dün bu söylemlerin karşısında durup hocaya siyaseti zindan edenler kalkmış bugün Erdoğan BOP projesinin eş başkanıydı diyorlar. Evet doğrudur bizim inancımız da barış esastır ve barışa giden bütün yollar denenir. Çünkü insan hayatı kutsaldır ve sürdürebilirliği esastır. Nitekim Allah Resulü (SAV) de Medine de Yahudilerle Medine vesikasını (antlaşma) imzaladılar. Hem de uymayacaklarını bile bile. Çünkü o Rahmet peygamberi olarak gönderilmiştir ve bütün insanlığa gönderilmiştir. 1946’dan beri Filistin’e zulmeden bir İsrail var ve bütün dünya bu zulme sessiz. Çünkü batılıların da işine gelen bir durum. Siz ise kendi ülkenizde siyaset yaptırılmamak için her yönünde denediği bir fikre sahipsiniz. Bu zulüm o kadar uzadı ki neredeyse bütün dünya İsrail’in haklılığına inanacak. Böyle bir atmosferde direkt savaş mı açacaksınız tasvip etmediğiniz bir duruma. Siyaset bunu gerektirmez üstelik siyaseten her yol denenip haklı olduğunuza meşruiyet kazandırmanız lazım. Sayın Erdoğan’ın yapmaya çalıştığı budur. Zira Davos’taki çıkışıyla veya Mavi Marmara gemisi olayıyla haklılığını ispat edip tavrını ortaya koymuştur. Bu da onun BOP çokta tasvip etmediğini göstermektedir.
ESED’LE KARDEŞ’Tİ: Sanki İsrail’in yaptığı zulüm zulüm de Esed’leri yaptığı farklı bir şey mi? Baba Esed’in yaptığı Hama katliamını bugün ki nesil bilmeye bilir ama bizim hafızamızda dün gibi tazeliğini koruyor. Zulme rıza zulümdür taraftar olsa zalim olur. Lakin zalime zalim demek zulmünü artırmaktan başka işe yaramayacağı da bir gerçek. O nedenle önce insani yönden yaklaşılıp bölge sorunlarına kardeşçe çözümler arandı. Ne var ki zulüm zihinlerine işlemiş insanları ikna etmek o kadar kolay olmasa gerek. Nitekim öyle de oldu ve ülkesini tehlikeye atıp halkını sokaklara döktü. Şimdi de başka ülkelere gidebilmek için yollarda telef oluyorlar. Bu olayın bir boyutu. Diğer boyutu ise BOP projesi Türkiye ile alakalı bir konu değil bulunduğumuz coğrafyanın tamamını içine alan bir konu. Dolayısıyla bölge ülkeleriyle birlikte çözülecek bir problem. Belki asıl hedef Türkiye olabilir. Fakat Türkiye Erdoğan sayesinde bu projenin hayata geçirilmesini önleme çalışıldı. Keşke diğer ülkeler de aynı duyarlılığı gösterebilselerdi. Projenin sahiplerinin göz ardı ettiği bir gerçek var, o da Türkiye onların istediği gibi kolay lokma değil ve asla pes etmeyecektir. Çünkü biz önce yurtta sulh cihan da sulh deriz amma anlamak istemezlerse ya istiklal ya ölüm deriz.
Aziz şehitlerimiz ruhunuz şad olsun, emanetiniz emanetimizdir.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
