Bendeniz dünkü yazıyı hazırlarken sosyal medya da hodri meydan muharebeleri başlamış. Sabah kalktıktan sonra ancak görebildim atılan naraları. Olup biteni anlamak için biraz takipte kalayım dedim ama baktım herkesin harareti sönmüş. Tabi bildiriyi yayınlayan zevatlar dan da çıt yok.
15 Temmuzda yanına sadece kimliğini alıp cüzdanına kadar her şeyini eve bırakıp meydana koşanlardan biri olarak böyle bir şeyin tekrar etmesi halinde yine sokağa ilk çıkanlardan olurum. Bizim kuşak darbelerle büyüdü, şartlar ne olursa olsun bizden sonrakilere aynı sancıları yaşatmak istemiyorum.
Ülkeyi 19 yıldır yöneten iktidarı beğenmeye bilirsiniz, eleştirebilirsiniz, eleştirmelisiniz de. Ancak Ak partinin 19 yıldır iktidarda olması beceriksizliklerinden ziyade muhalefetin beceriksizliğini göz ardı etmeyin. Benim de karşımda ciddi manada eleştiren kimse olmazsa ben de yazdıklarımın hepsini doğru kabul ederim.
Mesela hukuk ve eğitim de olması gereken performansı bir türlü ortaya koyamıyorlar. Vatandaşın hırsızlardan, dolandırıcılardan katillerden çektiği görmezden geliniyor. Asılların sorunlarına çözüm üretmek yerine vekiller kendi aralarında mağduriyetler üretip siyasi sürtüşmelerde iktidar arıyorlar. Bu gidişte ülke Meksika veya Teksas sokaklarına dönecek. Ne iktidar da ne muhalefette çözüm arayışı var. Bu çetelerin bu kadar rahat hareket etmesinin arkasında yine üye oldukları partileri var.
Peki bu emekli amirallere ne oluyor ki böyle lüzumsuz bir eyleme kalkışıyorlar dersiniz? İçerideki siyasi olaylara bakarak bunu anlamanız çok zor. Hatırlarsanız geçtiğimiz Kasım ayında ABD seçimleri oldu ve iktidar orada el değiştirdi. Değişen sadece iktidar değil hiç şüphesiz, dünya üzerindeki birçok yansımaları da değişti, değişmeye de devam edecek. Hatırlarsınız 28 Şubatta Pentagon “bizim çocuklar darbe” yaptı demişti. Yine diyecekler ve ülkeyi karıştırmak için bütün yolları deneyecekler. İşte ben bu yüzden darbelere karşıyım.
Tabi ki çözüm sandık ama önce bütün siyasi partiler kendi içlerindeki pisliklerden arınmalı. Kürşat Avatoğlu deşifre oldu diye herkes onun üzerinden saldırıya geçti. Ya diğer partiler, çok mu masumlar? Sayın Akşener gelsin içlerindeki dolandırıcıları, arsızları hırsızları kendilerine söyleyivereyim. Niye Akşener? Beni en çok şaşırtan isim olduğu için. 28 Şubat sürecinin içişleri bakanı. Hani sayın cumhurbaşkanı gibi o da darbecilerin mağdurlarından. Ak parti kurulduğunda partiye en yakın isimlerin başında görüyordum kendisini. Ama tam tersi oldu, partisi dolandırıcılarla anılır oldu. Hepsi öyledir demiyorum ama benim bölgemde bildiğim isimler var. CHP’ninkileri söylemeye gerek yok, malumun ilanı olur. İyi partidekilerin çoğu da MHP’nin artıkları.
Bu yüzden diyorum her parti kendi içindeki pislikleri temizlesin, vatandaş rahat seçim yapma ortamını yakalasın, huzur içinde hangi partiyi istiyorsa oyunu ona versin. İçeriden dışarıdan ayak oyunlarıyla iktidar belirleme taktiklerini artık millet yutmuyor. Hodri meydan.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…