İdeoloji satanlarla din satanlar aynı karedeler, yoksa siz göremiyor musunuz?
Her ne kadar hitap ettikleri hedef kitleler farklı olsa da yaptıkları iş aynı, beslenme yöntemleri aynı. Bir tek “yok aslında bir birimizden farkımız ama biz Osmanlı bankasıyız” gibi reklam yapmıyorlar.
Ya ne yapıyorlar?
Kendi avenelerine hitap ederken canım, kuzum, siz bizdensiniz, biz her şeyi sizin için yapıyoruz derler. Karşı mahallenin sakinleri de tu kaka, adeta onlara ölüm sloganları attırılır.
Sonuç;
Sözde karşıt görüşlü mahalleliler altta kavga, gürültü bir birlerini yerken tezgahın başındakiler malı götürür.
Öyle ya, ilkokuldan üniversite bitene kadar, hatta bunlardan sonra bile anılan anlatılan Atatürk’le ilgili kitap yazacaksın, 2500 tl’ye satacaksın, senin mahallenin sakinleri de ilk defa yeni bir şey alıyor heyecanıyla kuyruğa girecek kitabı almak için. Kitap alınır da akıl alınır gibi değil.
Bu piyasanın bir hayli satıcıları da var. İddia ettiği ideolojisini allayıp pullayıp satan farklı ideolojilerin farklı marka ve modelleri de oldukça fazla. Biz bir örnekle ışık tuttuk siz sağa sola vurarak örnekleri çoğaltabilirsiniz. Ne diyelim serbest piyasa ekonomisi böyle bir şey. Ya pazarlamacılar, onlar kitaptan kazandıkları yetmediği için yalılarına kaçak imar nasıl alınır peşindeler.
İdeolojilerde durum böyle de din satıcıları bunlardan aşağı kalır mı?
Geçen gün lisedeki müdürüm whatsapp dan bir mesaj göndermiş. Tişörtlerin üzerindeki İngilizce yazıların ahlaksız içerikler olduğuna dair. Hatta bir tanesinde Yaşlı bir teyzenin üzerindeki tişörtte “porno yıldızı” yazıyormuş. Bu hangi pazarın malı bilemedim şimdi?
Bu bilgiyi paylaşan şahıs İngilizce bilmemelerine rağmen vatandaşlarımızın bu giysileri kullanıyor olmasına isyan ediyor adeta.
Adam haklı, haklı olmasına da % 99 Müslüman olan ülkemde Arapça da bilmeden iman edip her satılana inanıyoruz, ne olacak şimdi? Üstelik bu pazarın simsarları öyle böyle yaman adam değiller hani!
Bu pazarın portföyi de hayli geniş. Cemaatleriyle tarikatlarıyla hiçbir zaman mudi sıkıntısı yaşamazlar. Her daim müşteri bulurlar kendilerine. Ne var ki ideolojiler sadece kendi müşterilerine satış yaparken bunlar farklı ideolojideki müşterilere de hitap ederler.
Yine geçenler de youtube kanalının birinde, adam rüyam da gördüm ileride bir darbe olacak diyor. Sunucu soruyor, yakın bir tarihte mi diye. Yok yok ileri bir tarihte yanıtını veriyor. Sunucu, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim hocam diyor. Demiyor ki hasdır lan, peygamber bile geleceğe dair bir şey bilemeyeceğini, Allah kendisine ne bildirdiyse ancak onu bileceğini söylerken sen kim oluyorsun da gaipten haber veriyorsun diyemiyor. Sunucu Arapça bilmiyor, karşısındaki da sürekli Arapça bir şeyler söylüyor, rüya gördüm diyor.
Tişörtünde “porno yıldızı” yazan teyzem ah ki ne ah, sen şu sunucudan daha masumsun. Sen serbest piyasanın mağdurusun. Ama bunlar gaflet deryasının iflah olmaz mahkumları. Sıkıysa bu hocalara en ufak laf et. Maazallah aforoz ederler adamı. Kabul edilebilirler mi onca löküs yaşamdan vaz geçmeyi. Üstelik bunlar Mercedesle, Audilerle önden gidip müritlerini bekleyecekler cennetin kapısında.
Gördünüz mü ya şimdi bende hali anlatayım derken halden anlamayıp İngilizce, Arapça, Argo kelimeler kullandım. Az da olsa Türkçeden nükteler var arada, hakkımı yemeyin. Ne yaparsın okumadan, araştırmadan zahmetsiz dil böyle kullanılıyor, böyle anlaşıyoruz aramızda.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…