Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 24.04.2024 23:05

Geciken Yazılar

Facebook Twitter Linked-in

Aslında daha önce başlayan bir hastalık süreci, yaklaşık 7-8 ay kadar da bir tedavi süreci geçirdik. Son yazımızı da arada uzun boşluk olmasın diye araya sıkıştırılmıştı. Tam anlamıyla iyileştik mi, tabi ki hayır. Ama bu 7-8 aylık hastane sürecinde de hiçbir branş hastalığı tam tespit edemedi. En son Nöroloji de bir test yaptılar kendimi yabancıların eline düşmüş ajan gibi hissettim. Resmen elektrik verip sinirleri kontrol ettiler. Ondan da bir şey çıkmadığı için “beyin ve omurilik”  kliniğine yönlendirdi.

 

Ne yalan söyleyeyim tedaviye devam etmeyi düşünmüyorum artık ve burada kesiyorum tedaviyi. Nasıl olsa çıkmadık candan ümit kesilmiyor, gittiği yere kadar. Sakın beni hodgam, ne dediğini bilmeyen biri olarak görmeyin. Dinin de bilimin de gerçeğine inanan biriyim. Sadece sağlıkçıları da kendimi de yormak istemiyorum. Nedenine gelince, otuz yıllık çalışmaya hayatımda  defalarca sağlık taramalarından geçirildik, çok kere hastalanıp hastaneye gittim hiçbir şey bulamadılar. Eh bunca yıldır bulamadıklarını şimdi mi bulacaklar?

 

Bu bir şikayet dilekçesiymiş gibi algılamayın, tamamen kişisel bir durum. Öyle ki! Birkaç gün önce işe başlayan kardeşler de beklenmedik birçok hastalık tespit edilirken bende bir şey bulunamıyorsa zorlamanın anlamı yok. Zehirli, parlayıcı ve zehirli maddelerle yıllarca çalışmama rağmen hastalık bulunamıyorsa yapacak bir şey yok. Hiçbir işte çalışmayan, akşam sabah İnternet başında oturanlarda türlü türlü hastalılar bulunuyor bizde bulunamıyorsa demek ki bu şahsıma özel bir durum, zorlayarak da bir yere varamayacağım bilincindeyim çok şükür. Kim bilir yıllardır dillendirdiğim temenni gerçekleşiyor. Ömrü 60-65 olarak  olmak üzere kodlamıştım. Eh yaşta 60 oldu, gayrısını bekleyip göreceğiz. Buraya şunu da eklemem lazım, 30 yılı resmi olmak üzere 45 yıllık çalışma hayatımda hiç raporum olmadığı gibi aldığım istirahatlerde 3’ü 5’i geçmez. Sanırım meramım anlaşılmıştır. 

 

Rabbimin bitti demeden bitmeyecek hayatta bize de yatmak yakışmaz. Hayatın kutsiyetine inan birisiyim. Zira hayatı verenin inkişafı var hayatın içinde. Görecek günlerimiz, çekecek çilelerimiz varsa bundan kaçacak da değiliz. Hayata hiçbir katkı sunmayan, hiçbir şey üretmeyenler ürettiklerimizi tüketseler de biz üretmeye, hayata katkı sunmaya devam edeceğiz. Rabbimizin emri bu, rızası da burada.

 

Evet hayata dair yazacak öyle çok şeylerim var ki inşallah takip eden günlerde bunları da yazacağız. Bu yazı niye alelacele oldu derseniz bir süredir yazamasam da gazetemi takibe devam ediyordum. Bir sürü değişiklileri de gözlemliyordum hiç şüphesiz. Biraz kendimi iyi hissedince gazetemizin sahibi Serap hanımı arayıp biraz hasbihal ettik. Bana “ siz yazın, yazmaya devam edin” dedi. Diğer konuları her ne kadar gündemleri değişse de inşallah takip eden süreçler de tek tek yazacağız. Bu can bu bedende olduğu sürece. Şimdilik bununla yetinin, bizi takip etmeye devam edin.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —