Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 18.10.2016 09:48

Evcilik oyunu-boşanmalar

Facebook Twitter Linked-in

Bizi sosyal medyadan takip eden okuyucularımızdan çok az sayıda da olsa eleştiri ve yorumlar alıyorum. Her yazıda olmasa da bazı yazılarda yorumları görmek beni son derece mutlu ediyor. İsterim ki bütün yazılarımıza sosyal medyadaki adresimize bu tür yorum ve eleştiriler alalım. O zaman bizim göremediğimiz ince detayları yine okuyucularla hep birlikte paylaşmış oluruz ki köşe yazarlığının asıl gayesi de budur. Yoksa sabah akşam yazsak ne olacak ki?

Evcilik oyunu adlı yazımızın birinci bölümünden sonra ikincisini de yazmayı planlıyordum. Tabi bu sefer formatı farklı olacaktı. Büyük aşklarla, büyük organizasyonlarla başlayan büyük mutluluklar nasıl oluyor da bir çırpıda bitiveriyor, bunun sebepleri ve örnekleriyle ortaya koymayı düşünüyorduk. Fakat dediğimiz gibi çok az sayıda da olsa gelen eleştiriler ve yorumlar evcilik oyunu yazımımızın ikincisinde direkt boşanma konusuna itiverdi. Ne yapalım okuyucu da bizim veli nimetimiz, okuyucu ne diyorsa o.

Okuyucularımızda bir tanesi; "Toplumsal olayların sorunu da çözümü de ailededir, ailenin sorunu da eğitim, kültür ve din eğitimi" demiş. Tabi ki haklılık payı var ama bunların hepsinin var olduğu ailelerdeki huzursuzluk ve boşanmalar da hat safhada. Bu sayılanlar bir bütünün parçaları olabilir ama hiçbir zaman tek başına bir bütünü temsil etmeye yetmiyor. Lise talebesi bir okuyucumuz; "Devir değişti. Artık eskisi gibi görücü usulü evlilikler yok, herkes severek evlenmek ister" diyor.  Bununla neyi anlatmak istedi bilinmez ama her iki örnekte tarihte yaşanmış ve yaşanmaya devam eden örnekler. Anlayacağınız konu karma karışık bir konu ve belki bir ikinci yazıyla da işin içinden çıkılacağa benzemiyor. Aslında bu konularda çok da teferruatlı çalışmalar da yok. En kapsamlı çalışmaları 'çocuk ve aile' dergisinde Sema Maraşlı ve Tuba Akbey İnan hanımefendiler yapmaya çalışıyorlar. Çok takipçileri var mı bilmiyorum ama bana göre bunlar da yeterli gelmiyor aileyi ayakta tutmaya. Bizde bütün bu gerçeklerden yola çıkarak bu çorba da tuzumuz olsun istedik. İstedik istemesine de bu kadar karmaşık konunun neresinden başlasak da faydalı bir iş yapmış olalım diye kara kara düşündük. Bir yerden başlayalım da varsın bu yazının üçüncüsü dördüncüsü gelsin. Zira boşanma meselesine gelmeden önce evlilik müessesine gelinen yolları ve geldikten sonraki evreleri bir bir incelemek lazım ki paylaştığımız bilgiler hikayeden masal olmasın. Aynı şey demeyin sakın, bu masal gibi hikayeler ancak bizim ülkemizde mevcuttur. Ne dersiniz, evvela evlilik öncesi evrelerden başlayalım, sonra görücü usulünden başlayalım büyük aşkların sonucu oluşan evliklerin nasıl hüsranlar bittiğini örnekleriyle paylaşalım bildiklerimizi. Eee böyle çetrefilli bir konuya bugünkü sayfalar yeter mi zannediyorsunuz? Yetmeyeceğini biliyorsanız o zaman bir sonra ki yazıyı bekleyeceksiniz. Bugünlük bizden bu kadar.

Haydi kalın sağlıcakla. Selam ve dua ile….

 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —