Uzun tatil bitti ve yapmamız gereken, yazmamız gereken öyle çok konu var ki şaşırdım hangisinden balayayım diye. Popüler ve güncel bir konu olan emeklilikte yaşa takılanları yazalım istedik. Nasıl yazmayalım ki, kendisi de sendikacı olan bir arkadaşımız bu yasa çıktığından beri başımın etini yedi bitirdi adeta. Nedir bu yaşa takılma olayı, efendim malumunuz hükümet 2009'da çıkarılan bir yasa ile emeklilik yaşını kademeli olarak erkeklerde 60 ve 65 yaşına çıkardı. Tabi bu da bazılarının aleyhinde oldu. 40'ında 50'sinde genç yaşta emekli olabilecekler prim ve günlerini doldurduğu halde yaşı beklemek zorunda kaldılar. Bazılarının, özellikle de ev hanımlarının işine geldi bu yasa. Ama çalışanların çoğu buna isyan ediyor. Yasa çıktıktan sonra işe girenlere uygulansın, bize de bir defaya mahsus yaşı beklemeden emekli edilsin diyorlar. Haklılık payları da var aslında. Çünkü kazanılmış haklar geri alınmaz.
Olaya bir de hükümet ve iş dünyası penceresinden bakmak lazım. Emeklilik sadece bizde değil bütün dünya da sorun haline gelmiş. Nüfusu yaşlı Avrupa genç çalışan nüfusa sahip olamadığı için onlarda emeklilik yaşı zaten 65. Bizde genç emekli nüfusu çok fazla olunca devletin ihtiyaçları karşılamada zorlandığı da bir gerçek. Zir hepsi genç adamlar, çoluk çocukları daha iş güç tutamamış. Eh haliyle genç de olunca gezmek-tozmak da istiyor ama her şey para. Bu sefer de ikinci bir işte çalışmak durumunda kalınıyor, bu da hükümetin ekonomik planlarını ve dengelerini bozuyor. Olmaz Allah olmaz diyor hükümet yetkilileri.
Peki bunun orta yolu yok mu? Çaresi tükenmeyen demokrasilerde elbet bunun da bir yolu vardır ve olmalı. Bir defa her şeyi Avrupa’ya ve onların uyum yasalarına göre ayarlamayı doğru bulmuyorum. Çünkü bizim ayarlarımız onlarınkine uymuyor zaten. Bir defa adamlar çalışırken bazı hakları ve emekli olduklarında rahatça yaşayabilecekleri imkanları elde ediyorlar. Emekli olunca da diyar diyar geziyorlar. Ev alacaktım, çocuk evlendirecektim, düğün yapacaktım dertleri yok. Biz de emekli olduğunda aldığın tazminatla bir ev bile alamıyorsun. Kaldı ki çocuk evlendir, düğün ya üstüne üstelik bir de anyayı Konya’yı gez, ne mümkün. Adam 60'ında 65'inde de emekli olsa çalışmak durumunda kalıyor bir çoğu. Bizim görüşümüz o dur ki, emeklilikten önce gelir dağılımında adil olunmalı. Özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere hiçbir yere muvaffak olama ama çalışanlar üzerinde ekonomik dengeler kurmaya çalış. Bizce bu baştan yanlış bir ekonomik bir politika. Bir yerlerde aşırı kazanan insanlar diğer tarafta bordolara mahkûm çalışanlar. Sadece çalışanlar değil herkes taşın altına elini koymalı. Çok kazanandan çok vergi, az kazanandan az vergi alınmalı. İnsanlar da emekli olup şöyle hayatın son demlerini rahat geçirsin. Emekli olmak isteyenler niye emekli olmak istiyor, maaş yetmediği için bir yandan emekli maaşı alırken diğer taraftan başka iş yaparak gelirini artırmak için. Eh haklılarda yani. Yine kanaatimiz odur ki 3-5 yılla yaşa takılanların bir kereye mahsus emeklilik haklarından yararlandırılıp sonrasında da adaletli gelir dağılımıyla toplumsal dengeler kurulmalı. Yoksa bu tartışmalar daha çok su götürür.
Bizden söylemesi.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...