Hasan KAMİLOĞLU

Tarih: 01.02.2017 11:15

Eğitim sarmalında medeniyet oluşturmak

Facebook Twitter Linked-in

Sevgili okurlarım bildiğimiz gibi eğitim insanlığın olmazsa olmazıdır; Özellikle de bizim gibi şanlı tarihinin küllerinden yeniden doğmaya çalışan bir millet için eğitimin sadece adı olmamalı ve soyut kalmamalı. Eğer yaşam alanına aktarılacak bir eğitim sisteminiz yoksa nitelikli insan yetiştiremezsiniz. Eğer nitelikli insan yetiştiremezseniz, her alanda kültürel boşluklarınız, insan gücü eksikleriniz olur ve ayrıca ruhsal ve biimsel kalkınma gücünüz de yeterli olmayacağı gibi kendinize özgü sistemlerinizi, yaşam tarzınızı ortaya koyamaz, tamamen sizin değerlerinize ait bir gelecek yetiştiremez, kültürünüzü de farklı toplumlara kabullendiremez ve başlıbaşına bir medeniyet oluşturamazsnız. Aksine tarihini bilmeyen ve ona göre yönünü çizemeyen, başka milletleri takip ve taklit etmeye devam eden bir topluluk olursunuz. Siz eğer başka milletleri etkileyecek bir medeniyeti ortaya çıkartamazsanız, o zaman başka milletler sizin geleceğinizi etkileyecektir.

Küçük yaştan itibaren neredeyse yirmi yıla yakın okullarımız da okuttuğumuz insanlar ülkemizin en iyi okulları, üniversiteleri diye nitelendirdiğimiz yerlerden mezun olurken alanıyla ilgili henüz tam olarak yetişememiş, diğer taraftan ise kendi öz değerlerine karşı saygısız, toplumun kutsallarına karşı ilgisiz, ülkenin birikimlerine karşı saldırgan tavırlar ortaya koyuyorsa eğitimde eksik birşeyler var demektir. 1940’lı 50’li yıllarda İngiliz danışmanlar ile başlayan niteliksiz eğitimin varlığı, yine aynı dış merkezlerin yönlendirmesi ile feto denilen bir canavarın altın nesil maskesi altında ortaya çıkartılarak milletimizin canına ve ülkemizin varlığına kasteden bir nesil yetiştirmesine de sebep olmuştur. Eğitim sistemimizi düzetmeli, gerçek anlamda millileştirmeli ve nitelikli insan yetiştiren bir yapıya kavuşturmalıyız. Eğer bunu yapabilir ve kendimize özgü bir sisteme geçiş yapabilirsek milletçe büyük bir kalkınma gerçekleştirebileceğimiz gibi, dünyaya yeni Türk medeniyetini de sunacak, yeni nesiller bu aziz milleti örnek alacak ve bu milletin öz değerlerini benimseyecektir. Bunun için de bu ülke ve milletin değerleri ile yetişmiş iyi fizikçilere, matematikçilere, alanına hakim toplum değerleriyle bütünleşmiş gerçek sanatçılara, sağlam bir bir spor eğitimiyle yetişmiş sporculara, tarihin en iyi edebiyatçılarını çıkarmış bir milletin devamı olarak ilham alınacak iyi edebiyatçılara, ecdadımız gibi en güzel eserleri imar edecek mimarlara ve alanlarında başarılı çalışanlara, kökleri maziden gelen ve geleceğe sağlam bakan yeni Türk medeniyetini kazandıracak insanlara ihtiyacı var.

Hamdolsun son demde Milli Eğitim Bakanlığımız eğitimdeki eksikleri giderebilmek için çalışmalar yapmaktadır, ancak sistemi değiştirmekten de ziyade içerik ve uyugulamada köklü değişiklikler yapıp sürekliliği de sağlamalıyız. Özellikle çocuklarımızın da okullarına  severek gitmeleri, eğitimlerine istekle devam edebilmeleri, küçük yaşlarda hedef edindikleri, hayalini kurdukarı ve eğitimini aldıkları meslekleri yapabilmeleri için onları temel eğitimden sonra kabiliyetleri olan alanlarda eğitmeliyiz. Bu sayede nasıl Avrupa, Amerika ve Japonya gibi ülkelerde onbeş yaşında dahiler, ondokuz yaşında bilimadamları duyuyorak, bizim ülkemiz için de bunları yapabilmenin yolları açılacaktır. İnanın bizim insanımız onlardan daha zekidir. Ve zekamızla eğitimimizi birleştirdiğimizde çok hızlı kalkınıp gelişen ve insanlığa, ilhamını şanlı mazisinden alan yepyeni bir medeniyet sunan bir ülke ve millet olacağız.

Nasipse haftaya görüşmek üzere, Allah'a emanet olun. 

 

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —