Ali İhsan ADIGÜZEL

Tarih: 06.02.2017 08:43

Dünden bugüne...

Facebook Twitter Linked-in

1980 yılında başlayıp 8 yıl süren İran, Irak savaşında Irak'ı destekleyen Amerika, Fransa, Suudi, İngiltere, Rusya, Romanya gibi ülkeler 1 milyon insanın ölümünde 2 milyon insanın yaralanması sürecinde başrol oynadılar. 
Kazananı olmadı tabi. İki ülke de 'ben kazandım' dedi. Neyi kazandılarsa artık... 
Daha sonra Körfez savaşı ve başrolde yine Amerika ve aynı zihniyete mensup 50'ye yakın ülke. 
Bu kez hedef Irak'tı, Irak'ı vurdular. 
Sonucunda binlerce ölü, binlerce yaralı. 
Aradan 10 yıl geçti, yani 2010 yılı sonlarında adına daha sonra 'özgürlük' denilecek, Amerika'nın öncülüğünde Arap Bahar'ı gerçekleşti. 
Tunus’ta başlatılan ayaklanmalar Mısır'la devam etti. 
Seçimle ve halkının sevgisini kazanmış Mursi gitti yerine Amerikan aşığı Sisi geldi. 
Devamında Suriye, Libya, Ürdün de cereyan eden üzücü hadiseler...
Ve maalesef unuttuk. 
Yüzyıllar boyunca bu topraklarda farklı dinlere, farklı kültürlere adaleti ile örnek olan ve birlikte kardeşçe asırlarca yaşayan halklar bugün birbirilerine düşmanlar. 
Bu toprakların bizim için manevi yönden ne kadar önemli olduğunu unuttuk. 
Dün kardeş olan bu topraklarda bugün kan ve gözyaşı var. 
Bombalanan masum çocuklar, çocuklarını evlendirme hayalleri kuran ve bu hayalleri gerçekleşmeyen anneler babalar var. 
Çocuklarına bırakın bisiklet almayı ekmek veremeyen kefen giydiremeyen babalar var. 
Bir hayvanın dışarıda kalmasını manşetlere taşıyan ama soğuktan donan insanları anlayamayan haber yapamayan bir medya var. 
Ekonomik sıkıntılarına rağmen 3 milyon mülteciye 'Ensar' olan Türkiye var. 
Adına modern medeniyet dediğimiz sessiz Avrupa var. 
Ölen, öldüren Müslüman olunca her yerde ölüm sessizliği var. 
Suriye var ama Suriyeli yok.
Irak var ama Iraklı yok. 
Filistin var ama toprağı yok. 
Mescid-i Aksa var ama cemaat yok. 
Velhasıl ülkeler var ama insanlar yok. 
Nerede bir terör olayı varsa biliniz ki orada Siyonizm var. 
Üzülerek ifade etmem gerekir ki; ülkemizin bugün içte ve dışta vatan hainlerine karşı vermiş olduğu istiklal mücadelesi değil de bir siyasi kaygı ve istikbal davası olarak gören zavallılar var. 
Akıl sahibi her insanın sağlıklı düşünmesine vesile olacak bu kadar çok örnek varken konuya hala İngiliz, İsrail, Fransız gözüyle bakanlar var. 
Son 30 yılda gerek iktidarın gerek muhalefetin gerek yargının gerek askerin hâsılı tüm kamu kurum ve kuruluşların en derin hücrelerine sızmak suretiyle gün gün, ay ay, yıl yıl soydukları bu aziz milletimizin bin bir zorluklarla biriktirdikleri helal paralarını ve samimi duygularını Amerikan sermayesi için kullanıldığını gören gözlerimiz var. 
Ülkemizin vatansever insanlarını tankla tüfekle uçakla dize getiremeyen bu taşeron hainler, ikinci darbe planı olarak ekonomiyi kullanmışlardır. 
Burada asıl hedef ise ülkemizi gerek uluslararası arenada, gerekse halkımızın gözünde itibarsızlaştırmaktır. 
Hangi siyasi partiye mensup olursa olsun feraset sahibi milletimiz milli birlik ve beraberlik içerisinde bunun da üstesinden gelmiştir, gelecektir. 
İç karışıklık çıkartmak isteyen hainler iç barışı sağlamışlardır. 
Şüphe yok ki 15 Temmuz darbe kalkışması bizi tek millet yapmıştır. 
Ve inanıyorum ki buradan doğan sinerji 2023 yılına umutla bakmamıza vesile olacaktır. 
Ülkesini vatanını bayrağını seven herkese saygılarımla...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —