Geçen haftaki yazıyı yorum yapması için Gebze M. Akif Ersoy camii eski imamlarından, şimdi Malatya’nın bir ilçesinde müftülük yapan çok sevdiğim saydığım bir kardeşimize gönderdim. Yorumunu bekliyorum diye de ekledim. Daha okumadım cevabı geldi. Okuyunca bekliyorum o zaman dedim, inşallah demiş. Tabi yazıda bizim baba oğul arasındaki hikayeyi okuyunca da 6 tane sesli mesaj 2 tane de köşe yazısı göndermiş cevabi olarak.
Biri bizim gençlik yıllarımızda milli gazeteden takip ettiğimiz isim diğerini tanımıyorum. Ama iki yazıyı da okudum, bir birinin aynı anlatım tarzında iki yazı. Bendeniz bu tarz yazılara itibar etmiyorum artık. Millete ya gaz verir ya da gazını alır bu tür yazılar. Konjoktürel anlayacağınız. Amma hocamın sesli mesajında hatırlattığı bir ayet var ki o beni her zaman can evimden vurmuştum. Gerçi Kur’an’ın bütün ayetleri benim için öyledir.
Maide süresi ayet 51 : Ey iman edenler Yahudi ve Hristiyanları veli edinmeyin. Onlar bir birlerinin velileridir. Kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Ömer Avcı bu aralar buralarda çok görünmüyor ama bu konu onunla da çeliştiğimiz bir konu. Süre Medine de gelen sürelerden “sofra” demektir. İndirilen son süre olduğu rivayetleri de var tefsir kitaplarında. Bir anlamda Müslümanlara sınırlarını belirleyen kurallar süresi de denebilir. Hudaybiye anlaşmasından sonra nazil olmuş, Medine vesikasını da içeren tarihe denk gelmesi yorumcular tarafından savaşla ilgili olduğu düşünülmüş ama 42-50 ayetler Yahudilerle yoğun ilişkiden bahseder.
Günümüzde bu ayeti bugünün Yahudi ve Hristiyanların yaşam şekillerine bakarak değerlendirdikleri de bir gerçek. Ancak ben ne günümüze ne de indirildiği tarihe göre bakmıyorum bu ayete. Sürenin tamamına veya Kur’an da benzer ayetlere baktığınız da daha çok bahsedilen toplulukların karakterlerine dikkat çekiyor Rabbimiz. Ne yapmıştı onlar? Allah’ın gönderdiği dini beğenmeyip, tahrip etmişler, dine karşı yeni din üretmişler. Onlarla insani alış-veriş ve ilişkilerimizde buna dikkat etmemizi istiyor Rabbimiz.
Yoksa yaşam şekillerimiz, giyim-kuşamımız, yediğimiz içtiğimiz onlarınkinden hiç de farklı değil. Muaviye’yi eleştirdim diye beni dinsiz ilan edenler acaba hangi dinin mensubu? Daha birkaç ay öncesinde Fransa’daki karikatüre tepki gösterenler bu ayın başında icra edilen ve peygamber efendimizin annesinin o gece Abdullah’tan hamile kaldığını iddia edecek kadar küstah bir metne niye tepki göstermezler? Aynı şeyi günümüz teknolojisinden de yararlanarak ebeveynlerinizin odasına kamera koyduk, senin ana rahmine ne zaman düştüğünü gördük deseler ne tepki verirsiniz?
Ne farkı o karikatürle be metnin? Kur’an sayfasını yırtıp tükürene örnek vererek bu çelişkileri çoğaltabiliriz ama yerimiz müsait değil. Nasip olursa yeri geldikçe bu konulara değinerek Yahudi ve Hristiyanlar da olduğu gibi dine karşı din üretenleri ifşa etmeye devam edeceğim. Allah Resul’ünün Kur’an’dan anlayıp anlattığı İslam’ı anlamadıkça da İslam coğrafyasına huzur yok.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…