Hatırlarsınız Sayın Bahçeli, Haziran seçimlerinden sonra çıkan sonuçlarda iyi bir oy almıştı.
Yanılmıyorsam halkımız Sayın Bahçeli’ye tarihinin en yüksek oyunu vermişti.
Ama sayın Bahçeli çıkan seçim sonuçlarını öyle bir değerlendir ki, Sayın Ahmet Davutoğlu kendisine 'bay yok' ismini taktı.
Yani gelene yok gidene yok, gelene kırmızı çizgi gidene kırmızı çizgi diyordu. Ama şimdilerde bakıyoruz ne kırmızı çizgisini konuşuyor ne de o sert tavırları takınıyor.
Daha önceki konuşmalarında MHP ittifak etmeyecek kırmızı çizgilerimiz var derken bugünlerde özellikle Anayasa değişimi ve Başkanlık sistemi için hiçte eski tutumunda değil.
Yani o rest çeken sert tavırlar gösteren Bahçeli gitmiş yerine ılıman bir Bahçeli gelmiş.
Peki ama niye?
Önce Meral Akşener ve parti içindeki diğer muhaliflerle sıkıntılı günler geçiren ve sonrasında bir çok kongre söylentileri ile çalkalanan ve kongre sürecinde hayli zor günler yaşayan Sayın Bahçeli’yi acaba bu süreç mi etkiledi?
Yani kongre kararının bozulması sonrasında diğer muhaliflerin köşelerine çekilmeleri ve ardından gelen değişik bir Bahçeli…
Hani aklıma bu sürecin etkisi gelmedi de değil.
Yani acaba sayın Bahçeli’ye bazı mesajlar mı verilmek istendi?
Nedir bu süreç ve ardından gelen bu değişim?
Peki madem uzlaşmacı olunacaktı neden daha öncede böyle kapılarını açıp ey arkadaşlar mesele vatansa ve milletse gelin görüşelim biz vatan için herşeye hazırız milletimiz için herşeye hazırız denmedi ve hep kırmızı çizgiler ile AK Parti, CHP, HDP ittifak yapsın deniyordu da şimdi denmiyor?
Haziran seçimlerinden sonrada vatan vardı şimdide var.
Bu vatan her zaman sorunlar içindeydi zor günleri hep vardı.
Hani şimdi millet ve vatan menfaati için oturur konuşuruz demeye gerek yok bunu daha öncede konuşabilirdiniz.!
Başkanlık ve yeni anayasa düzenlemeleri için gelin konuşalım deyip, ülke kaosun içinde terörle yoğrulurken kırmızı çizgi demekte niyeydi?
Gelin sinemizi açalım hep birlik olup ülke menfaati için gerekeni yapalım demeyenler şimdi niye vatan millet telaşına düştü anlamayadık!