Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 20.07.2016 12:51

Darbe tartışmaları

Facebook Twitter Linked-in

15 Temmuz darbe haberlerinin ilk saatlerinden itibaren meydanlarda ve sosyal medya da halkın nabzını tutmaya çalıştım. Bu bilgileri sizlerle paylaşacağım. Ama öncesinde şunu altını çizerek ifade edeyim ki, darbeyi kim yaparsa yapsın, kime yapılırsa yapılsın karşıyım. Nitekim 12 Eylül darbesine de karşıydım, 28 Şubat post modern darbeye de karşıydım buna da karşıyım. Zira sıkıntılarını en çok millet olarak bizler hissediyoruz. Belki şunun da altını özellikle çizmeli, ben olaya ne Erdoğan olarak bakıyorum ne de AK Parti olarak bakıyorum. Ben olaya Kur’ani persfektiften bakarak güzel ülkemin ve ülkemin güzel insanlarının bunu hak etmediğine inanıyorum. Lütfen sizlerde yazıyı okurken buna dikkat ediniz.

Gelelim darbe muhabbetlerine. Deniliyor ki; 30-40 kişiyle darbe mi olur? Tabi bu ilk saatlerdeki algı oluşturmak için yayılan bilgiydi. Yeter ki bunu akıllarına koysunlar bir kişiyle de yaparlar. Nitekim Albay Talat Aydemir’de tek başına darbeye kalkıştı ve bedelini ağır ödedi. Bütün darbeler gece 03:00 de yapıldı, saat 22:00 da darbe mi olur? Hani sayın Erdoğan, 'Türkiye artık eski Türkiye değil' diyordu ya işte bende aynı şeyi düşünüyorum. Eğer bu kalkışma başarıya ulaşsaydı herkes darbe olarak kabul edecek ve sonuçlarına da katlanacaktı. Ancak darbelerle büyümüş bir nesle artık darbe yapmak o kadar kolay olmayacağını bütün dünya gördü. Tabi burada en büyük avantaj gerek siyasetin içinde, gerek askeriyenin içinde, gerek diğer kurum ve kuruluşlar içerisinde her şeyden önemlisi halkın kahır ekseriyeti darbeye karşı ve darbe istemiyor olması bu kalkışmayı akamete uğratmış, başarısız kılmıştır. Eski Türkiye değil derken de bunu kast ediyoruz. Tiyatro, senaryo, oyun diyenler de vardı. Kısmen de olsa tiyatronun içinde yer almış biri olarak şunu çok iyi biliyorum ki hiçbir tiyatro oyunu öncesinde bolca prova yapmadan oyun sahnelenmez, sahnelenemez. Velev ki tiyatro, oyunu da kim yazarsa yazsın burada büyük Türk milleti hiçbir provaya ve provakasyona pirim vermeden oyununu çok güzel oynadı ve oynamaya devam ediyor. Demek ki neymiş, bu milletin aklıyla kimse alay edemez, bu millete hiç kimse oyun oynayamazmış, millet bunu gösterdi bütün dünyaya. Artık gerisini bu millete kumpas kurmaya çalışanlar düşünsün.
14 yıldır buralara onları hükümetin yerleştirdiği yanılgısı. Benim 2002 doğumlu14 yaşındaki oğlum sorsa bu soruyu güler geçerdim. Koca koca adamların bunu söylemesi esef verici bir durum. Şuan ki general rütbesindeki bir asker nereden baksanız 80’li yıllarda askeri okullara girmiştir. Yani o dönemler de AK Parti de yoktu Erdoğan’da. Devlet personel yönetmeliğine göre de sırası gelen terfi ettirilir. Hukuk devletinde de sen şucu sun sen bucu sun diye insanlar fişlenmez. En azından sayın Erdoğan’ın yapacağı bir şey değil bu. Yapsaydı ne olurdu bu darbe girişimleri daha önce olurdu ve bunu da kimseye anlatamazdı. Birde asker dövme ajitasyonuna yer verip bugünlük tamam diyelim. Bu haberi paylaşanların çoğu askerlik bile yapmamış hanım kardeşlerimizden gelmesi nasıl bir oyunun içinde olduğumuzu anlatmaya yeter sanırım. Zira burada hanımların merhamet duygusunun kullanılmaya çalışıldığı da açık. Bunlara verilecek cevap şudur ki, dövmeye ve linçe kesinlikle karşıyım. Bunun hesabı hukuki yollarla yetkililerin yapması daha uygundur. Ama böyle karmaşa ortamında biraz itidalli olmak oldukça zordur. Ne var ki orada dövülen asker değil onun millete tankları ve silahını yönelttiği zihniyetidir. Kandırılan er ve erbaşlara bir sözümüz tabi ki olamaz. Ancak unutulmamalı ki askerde bizim polis de. Bu tür ajitasyonu yapanlar aynı hassasiyeti özel harekatta görevli şehit edilen komiser kızımız için niye yapılmıyor, o bu vatanın evladı değil mi? Veya dövülen bayan polis memurları için. Eğer bunlar için de iyi niyetinizi ortaya koymuş olsaydınız bizde niyetinizin halis olduğunu kabul ederdik. Acizane tavsiyemiz bu tür ortamlar da mümkün mertebe sağlıklı bilgi olmadan her elimize geçeni bilgi diye paylaşmamak. Başka Türkiye yok, başımıza bir şey gelirse olan bizlere olur.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —