Tarihler boyunca yaşadığımız coğrafyada kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı.
Benim canımı acıtan, akan bu kan ve gözyaşlarının dini kimlik üzerinden yapılması.
Bu fakir bu konuyla ilgili daha önce birkaç yazı kaleme almış ve bu köşeden yayınlanmıştı.
Görünen o ki bu kan ve gözyaşı daha çok akacak ve bizlerde istemeden de olsa yazmak durumunda kalacağız.
Hatırlarsanız bu yazılarımızdan iki tanesi din eksenli ekonomik savaşlar, diğeri de barış pınarında mezheplerin rolü idi.
Tarihler boyunca kan ve gözyaşı akmasının tek nedeni insanların inançları üzerinden Firavunların, Nemrutların, Karunların ve günümüzde adına kral, başkan artık ne deniyorsa bunların toplumları ve ellerinin altındaki mülkleri yönetme arzuları.
Coğrafyamızda ilk mezhep savaşları hicretten yaklaşık 150-200 yıl sonra başladı. Ve o gün bugündür değişik yerlerde değişik adlarla günümüze kadar geldi.
Geldiğimiz noktada görünen o ki 20 nci yüzyılda mezheplere bir hayli yatırım yapılmış.
Ne acı bir tablo ki, Müslümanın Müslümana kanı, canı, malı, namusu haram kabul edilen çoğu yerde ölen de öldürülen de Müslüman.
Saddam sünni idi, kendi ülkesinde bir çok cana kıydı, katliamlar yaptı bütün dünya izledi. İşi bitince yine kendi vatandaşları eliyle idam edildi. Şimdi etrafımdaki Irak’lılara soruyorum, Saddam’ı mumla arıyorlar. Bu da ayrı bir konu.
Baba Hafız Esed ülkesinde onlarca katliam yaptı yine dünya izledi. Şimdi oğul Esed halkını perişan edip ülkesini yerle bir etti ve yine dünya izliyor.
Esed bunu tek başına yapmadı hiç şüphesiz. İran’ın sahadaki en aktif askeri Devrim Muhafızları Kudüs gücü komutanı Kasım Süleymani’nin desteği yabana atılır cinsten değil.
Ne gariptir ki adı Kudüs gücü olan bu birlik Kudüs’le ilgili hiçbir eylem yapmamış. Lübnan Hizbullah’ının başı Nasrallah, Süleymaninin öldürülmesinde İsrail’i suçluyor.
İran da ise intikam yeminleri ediliyor. Ekranlarda İran’lı kadınların cenazeye yaktığı ağıtları izledim, içim burkuldu. Suriye’de, Irak’da, Yemen’de veya başaka bölgelerdeki öldürülen çocukları, kadınları hiç mi gözlerinin önüne getirmediler? Onlar başka mezhepten diye mi görmezlikten geliniyor?
Son açıklamalara göre bölge önümüzdeki günler de iyice kızışacağa benziyor. Benziyor benzemesine de hangi mezhepten olursa olsun akan yine Müslüman kanı olacak, bu sizleri hiç düşündürmüyor mu?
Bu mezhep kavgalarının Kur’ani hiçbir referansı olmadığı gibi mezhebiniz üstün gelince petrolü size mi yedirecekler sanıyorsunuz? Siz mezhebim üstün gelsin diye katillere göz aşı dökerken onlar ülkenizi parçalayıp sizi vatanınızdan edecek, çoluk çocuk binlercesi katledilecek, belki de mülteci konumuna düşeceksiniz.
Zulmü kim yaparsa yapsın zalimdir. Benim zalimim iyidir güzellemesi kimseyi onların eliyle veya onların sebep olduğu zulümden kurtarmaz. Zalimler için yaşasın cehennem deyip hepsine karşı çıkmadıkça bu coğrafyanın da yüzü gülmeyecek.
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….