MİKAİL ADIGÜZEL

Tarih: 28.03.2016 10:39

Çocukta; ceza mı vicdan terbiyesi mi?

Facebook Twitter Linked-in

Çocuk eğitiminde olmazsa olmaz bir yöntemimiz vardır; ceza. Annesinden babasına, öğretmeninden hocasına kadar hayatımızın her alanında etkili bir biçimde gördüğümüz ceza acaba ne kadar gerçekçi çözümler içeriyor. 
Öncelikle şunu belirtmek isterim. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) tarafından ceza hiçbir zaman bir metot olarak uygulanmamıştır. Bunun en bariz örneği Hz. Enes’tir:
‘’Hz. Enes, hizmetinde bulunduğu 10 yıl içerisinde Peygamberimizin bir defacık olsun yaptığı bir iş için kendisine “Bunu niçin böyle yaptın?” yapmadığı bir şey için de “Bunu niye böyle yapmadın?” demediğini rivayet eder.’’ (Müslim, Fezâil: 132.)
Tefekküri bir bakışla olayı yorumlayacak olursak, Efendimizin(s.a.v) bırakın cezayı bir yöntem olarak kullanmasını, dikkat ederseniz çocuğu yargılamıyor, kızmıyor, kalbini dahi kırmıyor. Tam aksine çocukta vicdan terbiyesi oluşturuyor. Peki nedir vicdan terbiyesi? Vicdan terbiyesi çocuğun başında bir yasakçı gibi durmak değil, onun kalbini ona bir yasakçı yapmaktır. 
Bir çocuk yanlış yapmaya müsait bir durumdayken onu ancak vicdanı durdurabilir. Cezaya alışan çocuk, ceza alınmayan ortamlarda yapılan yanlışın doğruluğunu benimser ve sadece yaptırım olan yerlerde o davranışı yapmaz. Fakat vicdan terbiyesi alan biri, her ne şekilde olursa olsun yanlışı yapmaz. Yapsa da en büyük cezayı vicdan verir zaten. O yüzden çocukların vicdanları daima diri tutulmalı. 
Peki çocukların vicdanlarını nasıl diri tutabiliriz? Çocuğunuzu sevin, ona gülümseyin. Çocuklar sakardır, onlar sakarlık yaptığında kızmayın, ceza vermeyin. Bile bile yaptıkları hatalar dışında sakın tepki vermeyin. Kasıtlı yapılan yanlışlar olursa da, çocuğa o yanlış üzerinden yüklenmek yerine sosyal hayatta doğru davranışlar üzerinden yaşanmışlıklar kazandırın. Olumlu benlik algısı oluşan çocuk, ne kendine ne de başkasına bile bile zarar vermez. Unutmayın, dayak yiyen çocuk dayak atmayı öğrenir. Sevilen çocuk sevmeyi öğrenir. 
Çocuklar bizim aynalarımızdır. Onlara iyi bakın olur mu?

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —