Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 02.04.2018 14:14

Çalışma ahlakı

Facebook Twitter Linked-in

Amaç neydi bilinmez! Yıllarca okullarda din ve ahlak kültürü dersleri okuttuk. Ne var ki geldiğimiz nokta da görünen o ki ne dini öğretebildik ne de ahlakı. Haddi zatında her ikisini de yanlış tarif ettiğimiz için her iki öğreti de insanımıza fayda sağlamamış, toplumsal akisleri olumlu yansımamış. İkisi ayrı kavramlarmış gibi algılansa da din hepsini içine alan ana kaynaktır. Ahlak da dinin için de bir konudur. Yani dini kaynağından öğrenirseniz zaten ahlaklı olursunuz.

Ecnebiler ahlaktan etik kurallar diye bahsederler ki el hak doğrudur. Zira Rabbimiz Kur’anı Keriminde bizlere kainatı, içindekileri ve insanı tanıtırken bunların nasıl yaratıldığını (fıtrat), yaratılışın aksine uygulamaların eşyanın tabiatına, insanın fıtratına aykırı olacağı gerçeğiyle bizleri uyarır. Bunu da yanlış anladığımız başka bir gerçek. Ne yapayım yaratılışımda bu var diye topu taca atarız çoğu zaman. Ahlak da tam burada devreye giriyor aslında. Kur’an ahlakı fıtratı nasıl düzenlememiz gerektiğini anlatır.

Çalışmalarımızı ve hayatlarımızı bu ahlaki ölçülerde uyguladığımız zaman toplumsal düzeni ve barışı sağlayabiliriz. İyi bir işimiz olsun diye hepimiz can atarız, iyi bir işimiz olunca da daha çok nasıl rahat ederimin hesapları başlar. Bu da yetmez kendi rahatımız için birlikte çalıştığımız insanlar üzerinden daha fazla nasıl rahat ederim düşünceleri devreye girer. Aynı şeyleri bütün ekip elemanları düşündüğünde ya iş ortada kalır ya da sürtüşmeler işi mecraından çıkarıp başka yerlere çeker. Ortaya iş olarak ürün çıkmaz sorun çıkar. Sorunda yukarıya devlete kadar varır ve sonuç devlet suçludur. Ahlakın olmadığı yerde ürün sadece sorun değil bol da suçlu üretilir. Bu kısır döngüde asıl suçluyu bulana kadar da ömür tüketilir. Ahlak deyip geçmeyin, bu daha giriş bölümü detaylara girildikçe ahlakın önemi daha net anlaışılır.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —