352286612

Ahmet DEMİRKAYA


Büyük Kopuş


Seksen darbesinden önceki yıllarda doğru düzgün okullara gidemiyor, camilerde ibadetlerimizi rahat yapamıyorduk. Okulların bahçesi teröristlerin çatışma alanıydı, camiler sürekli saldırıya uğruyordu. 78 de bizim ortaokulda bir manga asker nöbet tutuyordu artık. Bir ramazanda teravih kılarken cami taşlandı. Biz gençler cemaat rahat namaz kılsın diye taş atanları kovaladık, namaz bitene kadar caminin etrafında adeta nöbet tuttuk. 
79 da başladığım Kimya sanat okulu da tam çatışmaların ortasında bir okuldu ve evden çok uzaktaydı. Otobüsle gittiğimizde Ankara ilahiyatın önünde inip şuan Gazi üniversitesi hastanesinin olduğu yerden yürüyerek okula geçiyorduk. Çoğu zaman ilahiyatın öğrencileri önümüzü kesiyordu. Trenle gittiğimizde Hipodrom da inip merkez imam hatibin önünden yürüyerek gittiğimizde de oranın öğrencileri yoklumuzu kesiyordu. O dönem okulumuza sol görüş hakim ve biz sürekli şiddete maruz kalıyorduk. 
Seksen darbesi de Cuma günü yapılmıştı. Zaten çok verimli bir eğitimimiz olmadı, darbe günü de teknik resimden sınavım vardı, gidemedim. Sokağa çıkma yasağı vardı, askerler herkesi evine gönderiyordu. O günkü Cuma namazını da kılmadık. Bir yıl aradan sonra okuluma tekrar devam ettim. Kimya sanatın pansiyonunun en alt katında kırık dökük kapılar üzerinde namaz kılıyorduk. Çok kıymetli okul müdürümüz cuntanın da etkisiyle olsa gerek buna çok sıcak bakmıyordu ama ses de çıkarmıyordu. Yine çok sevdiğim, saydığım değerli edebiyat öğretmenimiz Fevzi bey sayesinde pansiyonda boş bir odada yere battaniye sererek namazlarımızı kılmaya başladık.
Kız kardeşimde Mamak imam hatipte öğrenciydi. Özellikle Demirelli dönemde başörtüsü yasağı vardı ve bizlerde sürekli Kızılay ve Tandoğan da başörtüsü eylemlerindeydik. Kardeşim başını açmamak için okulu da bırakmıştı. Hakeza iş yerlerinde bile namazımız hep sorun olmuştu. Makarna fabrikasından namaz yüzünden işten çıkarıldım. 28 Şubat sürecinin de yine canlı şahitlerindeniz. Emekli olduğum kurumda bunu fırsat bilip az uğraşmadılar bizimle. 
Nihayet Ak parti iktidarı dönemi geldi çattı. Şahsen ben bu anlamda siyasal İslam adına çok şey beklemiştim ama bende büyük hayal kırıklığı yarattı. Önceki dönemlerde üzerimizde baskı vardı, inandığımız gibi yaşayamıyorduk, yaşayamadığımız için de Kur’an’ı iyi anlatamıyorduk. Ya da biz öyle zannediyorduk ki öyle olduğu bu iktidarda net bir şekilde ortaya çıktı. Hiçbir cemaatin, cemiyetin tarikatın İslam diye Kur’an diye bir dertlerinin olmadığı çok iyi anlaşıldı. Hepsinin derdi iktidar nimetlerinden nemalanmakmış.
Allah Resulünün yaşadığı Kur’an’ı anlayıp hayata tatbik etmek yerine içerisinde birçok yanlışı barındıran geleneksel din anlayışını günümüze taşımaktan başka yapılan bir şey yok. Bu öğretinin alim zatları kendi yorumlarıyla kendilerini garantiye alarak inanan kitleleri de çıkmaz sokağın ortasına bırakmışlar. Ortaya koyacakları görüş isabet ederse iki sevap etmezse bir sevapla kendilerini kurtarırken Allah Resulünün, “ey kızım Fatıma ben bile bana ne olacağını bilmiyorum” sözünü de gözlerden kaçırıyorlar. Peygamberimizin aklını örnek almak yerine kılını camiler de dolaştırıp inanç sömürüsü yapıyorlar.
Bu anlayışın iktidara ne gibi bir katkısı veya faydası var bilinmez ama topluma zararı olduğu açık ve net. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen Peygamberin inandığı değerleri lüks ve şatafatla yaşayarak, fakir garibanları da yokluğa şükretmeyi öğretmek asla ve katta İslam değil. Topluma da kin ve nefret pompalamaktan başka işe yaradığı yok. Bunun yansımalarını da Antalya’daki öğrencinin Kur’an’a yaptığı saygısızlıkta olduğu gibi zaman zaman görüyoruz. 
Avrupa’nın çeşitli kentlerinde yetişkin Avrupalı Kur’an’ı yakmaya kalktı diye adamı linç ediyorduk ama ektiğimiz kin ve nefret tohumu sonunda gelip bizi buldu. Çocuklar hakkında disiplin soruşturması başlatılmış. İyi güzelde okul imam hatip okulu değil. Zaten öyle olsa başta oradaki diğer öğrenciler linç kampanyasına başlardı. Normal bir liseye Kur’an’ı bu çocuklar sırf eğlence olsun diye getirip bunu yapmamışlardır. Açık bir provokasyon olduğu belli. 
Kaldı ki ben bu konularda çok hassas birisiyim. Bırakın kutsal kitabımızı normal bir kitabı okurken bile sayfalarının kıvrılmasını asla istemem. Kitabın manevi bir değeri var. Ona emek verip yazan biri var. Matbaa da emek verip basan birileri var. Bütün bunların yanında onun bir maliyeti var. Her şeyden önce bizden sonra da okuması gereken çoluk çocuklarımız var. Ben bu yüzden bütün kitaplara saygılıyımdır, onları kütüphanemde gözüm gibi korurum. 
Bu tür durumlarda sorgulanması gereken sadece o çocuklar değil ebeveynler olarak, büyükler olarak, eğitimciler olarak, siyasiler olarak yöneticiler olarak herkes sorgulamaya önce kendinden başlamalı. Biz nerede hata yapıyoruz da Z kuşağı diye övündüğümüz gençlik böyle yanlış işlere tevessül ediyor. Sorgulayıp tedbir almazsak bunlardan daha kötülerini görebileceğimiz kehanet olmasa gerek.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile…
 

Hayatını kaybeden polis için tören: Gözyaşlarıyla uğurlandı

Kavgayı ayıran bekçi sırtından bıçaklandı

Direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü aydınlatma direğine çarptı

Seyir halindeki araç alev topuna döndü

Kafasından vurulmuş olarak bulundu

Mıcır taşıyan tır devrildi

Modifiye tutkunları fuar alanında buluştu

Nargile keyfi yangınla sonlandı

Otomobil önce cipe, ardından duvara çarptı

Feci kazada 2 kızını kaybeden acılı baba konuştu

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 38 33 2 3 66 102
2.Fenerbahçe 38 31 1 6 68 99
3.Trabzonspor 38 21 13 4 19 67
4.İstanbul Başakşehir 38 18 13 7 14 61
5.Kasımpaşa 38 16 14 8 -3 56
6.Beşiktaş 38 16 14 8 5 56
7.Sivasspor 38 14 12 12 -7 54
8.Alanyaspor 38 12 10 16 3 52
9.Rizespor 38 14 16 8 -10 50
10.Antalyaspor 38 12 13 13 -5 49
11.Gazişehir Gaziantep 38 12 18 8 -7 44
12.Adana Demirspor 38 10 14 14 -7 44
13.Samsunspor 38 11 17 10 -10 43
14.Kayserispor 38 11 15 12 -13 42
15.Hatayspor 38 9 15 14 -7 41
16.Konyaspor 38 9 15 14 -13 41
17.Ankaragücü 38 8 14 16 -6 40
18.Fatih Karagümrük 38 10 18 10 -3 40
19.Pendikspor 38 9 19 10 -31 37
20.İstanbulspor 38 4 27 7 -53 16

YAZARLAR