Bedrettin Naim ARSLAN

Tarih: 08.08.2017 08:51

Bir fikrim var!... Hoşaf için…

Facebook Twitter Linked-in

Güler misin ağlar mısın? Geçtiğimiz yıllarda bir başka kanalda ilgiyle izlediğim bir program vardı.

Şimdilerde TRT 1'de 'Bir Fikrin mi var?' adı ile yayında… Güzel program aslında…

İnsana hizmet yolunda yapılan icat ya da geliştirilen projelerin ekonomiye kazandırılması yönünde.

Son bölümünü seyredemeyenler için kısaca geçeyim. 3 proje vardı.

Birincisi deniz gözlüğü. Elastik bir maddeden yapılmış, yüzde iz bırakmayan, su geçirmeyen. Yüzün şeklini alıyor yani. Eh yeterli olmasa da idare eder…

Bir diğer icat portatif fizik tedavi robotu.  Bel fıtığı olanların egzersizlerinde, bacak kasılmalarında bir fizik tedavi uzmanı sayesinde yapabileceğiniz hareketleri kendiliğinden yaptırma yeteneği olan. Basit bir şey yani… Eh diğerinden biraz fazla rağbet gördü…

Aman Allah’ım… Dehşet bir icat. Yüz yılın buluşu. Raflarda daha güzel görünsün diye yeni ambalajı ile organik hoşaf… Ama öyle böyle değil, tam organik…Ve yatırımcılarımız “işte bu! “ dediler. Taşıdılar finale…

Programı seyrederken anneme çok kızdım. Yaptığı, bizlere içirdiği hoşaf neden az organikti diye. Farkı ne demeyin!... Eğer tam organik içseydik zamanında, tam organik hoşafın diğer icatlar arasında ki farkı bir anda görebilirdik.  Ve yatırımcının son sözü; "Yeni bir milli içeceğimiz mi olacak acaba?"

Kaygılarımda yok değil hani… Tam organik bu hoşafı biraz fazla kaçırırsak, bizlere çekvalf vazifesi görecek yeni bir ürün sürebilecekler mi yanında ?

Geçtiğimiz yıl aynı olayı Tübitak seçmelerinde de görmüştük. Tübitak’ta incelemeye değer bulunmayan bir proje sanırım Kanada da birinci seçilmişti…

Sonra gazetelerde bir anda manşet. Türkiye’den diğer ülkelere büyük beyin göçü. Ne yapsın kardeşim?

Bizim yatırıcı ve bilim adamlarımızın eksiği gıda yönünden. Malum can boğazdan gelir. Neyinize fizik tedavi falan…

Benden bir tüyo. Çekvalf olayını unutmayın.

Benden söylemesi!...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —