Aslında bugün yazmak istemiyordum. Dikkatli takipçiler belki farkta etmiş olabilirler özel günler de yazmamaya çalışıyorum. Zira bu günleri kim ne için icat etmiş bilinmez ama insanları avutmak için olduğu kesin gibi. Uygulamalardan bu anlaşılıyor.
Bugün sözde 3 Aralık dünya engelliler günü. Akşam yatmadan önce ve sabah kalktığım da ilk önce haberleri takip ederim, ne var ne yok diye. Bir de sosyal medyaya göz atarım. Dün akşamüzeri öz-büro iş sendikasında bir yönetici paylaşmış engelliler günü kutlaması. Bir de engelli çocukları olan iki aile sosyal medyadan paylaşım yapmış. Haberlerde esamisi bile okunmadı. Gün içinde bilgi gelir mi bilemem ama haklarını yemeyelim bilim kurulu da ilk aşının sağlık çalışanı ve 65 yaş üstü ile birlikte engellilere de vurulacağını duyurdu.
Özellikle engellilerle ilgili gün ve haftaları kutlamıyorum, kutsamıyorum. İşitme engelli birey olarak benim için en anlamsız bir gün. Bir şeyin anlam ifade edebilmesi için içinin doldurulması gerekir. Bu yaşıma kadar sözde engelliler için çıkarıldığı söylenen hiçbir engelli haklarından yararlandırılmadım, böyle bir talebimde olmadı. Kurda, kuşa yem etmesinler istedim onu da devletim yapmadı. Engelimiz üzerinden prim yapanlara değer verip sahip çıkıldığı kadar bizim engelimize sahip çıkılmadı. O yüzden bu günler benim için çok anlamsız.
Sadece bu gün mü? Tabi ki de hayır. Geçtiğimiz ay içinde bir de öğretmenler günü vardı, 24 kasım. Evrensel anlamda en çok kutlanan gün. Ama gelin görün ki dünya ile burada da ters düşüyoruz. 5 Ekim 1966 da UNESCO tarafından Paris’te yapılan toplantının ardından öğretmenler günü kabul edilmiş. Avrupa’nın bir çok kentinde de 5 Ekim 1994’den beri öğretmenler günü olarak kutlanıyor. 12 Arap ülkesinde ise 28 Şubatta. Bu da çok ilginç.
Bunlarla da sınırlı değil icat edilmiş günler ve haftalar. Dünya ile birlikte kutladığımız gün ve haftaların yanı sıra kendi icadımız olanları da var. İnternetten baktım neredeyse boş günümüz yok. 19 günle Ekim başı çekiyor. En az da Ağustos, o da zafer bayramı. Sanırım icatçılar yazın keyfini bozmak istememişler ki en az kutlama günleri yaz aylarında gerçekleşmiş. Halen kendi kendime soruyorum, 3 Aralık soğuk kış günleri kimin aklına parlak fikir olarak gelmişte ENGELLİLER günü ilan edilmiş?
Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile….
