Ahmet DEMİRKAYA

Tarih: 13.10.2016 11:59

Ankara’nın taşına bak

Facebook Twitter Linked-in

 

"Ankara’nın taşına bak, gözlerimin yaşına bak, Yunan Türk’ü esir almış, şu feleğin işine bak."

Milli mücadele yıllarında bestelenmiş kahramanlık türküsü. Biraz araştırayım dedim tarihini, yerini ve şahısları pek detaylı bilgiye ulaşamadım. Aradığım bilgilerden ziyade biraz da sanırım ajitasyonla yazılmış bir hikaye olacak ki askerlerin atletinden donundan bahsetmiş. Her neyse bizim konumuz bu değil. Olayın geçtiği tarih ve yer. Hani Yunan İzmir’i işgal etmiş de Ankara’nın taşını merak ettim. Hadi yer sorununu da çözdük de tarih ve Ankara’nın taşı hala kafamı karıştırıyor. Daha doğrusu Ankara’dan beklenen ne? Kafaları fazla karıştırmadan biz ne anlatmak istediğimize dönelim isterseniz.

Malumunuz Ankara Cumhuriyet'in başkenti ama Türkiye’nin kalbi hep İstanbul’da atmıştır, halen de atmaya devam ediyor. 14 yıllık AK Parti iktidarında ülkenin her tarafına yatırımlar yapıldı ama İstanbul’a daha fazla. Olması gereken de bu zaten, burada bir sıkıntı yok. Allah var Ankara’da benim 27 yıl önce bırakıp geldiğim Ankara değil. Sorumluluğu, yükü, gamı ve kederi on kat daha artmış bir Ankara. Doğuda bombalar patlar yükünü Ankara çeker, batı da darbe girişimine başlarlar yükünü Ankara çeker. Hasılı Ankara’mın bahtı da kendi gibi kara. Sadece doğunun batının mı, bütün dünyanın üzerine çullanmak için can attığı yer Ankara.

17/25 Aralık olaylarından sonra sürekli arkadaşlarla tartışıyoruz. Darbe girişimiyle birlikte tartışmanın seyrinde değişiklik oldu. Arkadaşların bazıları derler ki darbe girişiminden sonra ki süreç paralellerin Ergenekon ve Balyoz davaları sürecine döndü. Bazıları da diyor ki PDY ile birlikte Ergenekon ve Balyoz davaları düştü, demek ki böyle bir örgüt yok. Evet belki o davalarda çoğu bilgiler ve belgeler düzmece idi ama bu devlet içinde farklı yapılanmaların olmadığı anlamına gelmiyor hiç şüphesiz. Zira PDY için OHAL ilan edildi ve şiddetle üzerlerine gidiliyor ama ne terör bitiyor ne de bombalı eylemler. CB nın da dediği gibi at izi de it izine karışmış durumda. Bir yandan asılsız ihbarlarla masum insanların da gözaltına alındığı bir süreç ki ben burada PDY’lilerin hedef saptırmak için bu asılsız ihbarları yaptığı kanaatindeyim, diğer yandan ulusalar arası güçlerin Suriye çıkmazında bizi zora sokmaları. Gerçekten içinden çıkılması zor bir dönem. Ankara’nın taşına baktırıldığımız dönemde Yunan Türkü esir almıştı şimdi içimizdeki Fransızlar bütün ülkeyi kuşatmış durumda ve harbiden Ankara’nın başında dik duran taşlara bakmak lazım. Her gün gelen şehit haberleriyle zaten gözlerimizin yaşı hiç kurumuyor. Çözüm, milli mücadele yıllarındaki gibi Ankara’nın taşlarını yerinden oynatmak isteyenlere karşı Ankara’nın başındaki gibi dik durmak, samimi olmak, dürüstçe mücadele etmek. Yoksa ne bu kan durur ne de göz yaşlarımız kurur.

Haydi kalın sağlıcakla, selam ve dua ile...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —