Siyasetin üç saç ayağını birlikte değerlendirmeden yapılan siyaset hiçbir zaman başarılı olamaz, bunu böyle okumayan seçmen de sağlıklı karar verip sağlıklı seçimini yapamaz. Yerel siyaset, genel siyaset ve uluslararası siyaset. Belki de AK Parti’yi 12 yıldır tek başına iktidar yapan da bu üç gen siyaset anlayışı olabilir. Türkiye seçmenin ilginç bir de seçmen profili mevcut. CHP, MHP, SP, HDP gibi partiler kemik oy tabir edilen değişmeyen seçmene sahipler.
Özallı ANAP’la bugün Ak partiyi farklı kılan ise diğer partilerden de seçmen alabiliyor olmaları. Bunun nedeni ise kararsızlar olarak nitelenen seçmen. Kararsızları karar verme ye sevk eden en büyük sebep yerel ve genel siyaset. Bu seçmen uluslararası siyaseti pek fazla değerlendirmez. AK Parti’nin 7 Haziran seçimlerinde yaşadığı oy kaybını bu perspektifte değerlendirmek lazım.
Kabul etmek gerekir ki Türkiye Refah Parti’li belediyelerle yerel hizmet gördü tanıştı. Yereldeki bu hizmetler bir nevi AK Parti’nin de temelini oluşturdu. Millette bunu gördü ve 12 yıldır tercihini bu yönde kullandı. Genel siyasette de gerçekten reform niteliğinde yenilikler yapıldı. Özellikle sağlık, ulaşım ve eksiklerine rağmen enerji kaynakları konusunda büyük ölçüde iyileştirmeler yapıldı. Yerel yönetimlerdeki birçok eksiği de merkezi yönetimin yaptığı çalışmalar tolere etti. Her geçen gün büyüyen gelişen bir ülke için bu çalışmalar yeterli mi, elbette değil ve bunu kendileri de itiraf ediyor. Peki ne değişti de 7 Haziran da oy kaybı yaşandı?
Bence parti kurmaylarının yerelde ve genelde bunu sorgulamaları gerekir, belki de sorgulamışlardır. Ancak bize göre en temel neden dışarıdan müdahalelerin olması ve bilgi kirliliği. Halk arasında en çok konuşulan konunun başında yolsuzluk ve terör olayları yer alıyor.
Gerçekçi olmak gerekirse bu bilgi kirliliğinden halk etkileniyor. Sanki terör düne kadar yokmuş gibi, yolsuzluk hiç olmamış gibi. Bunu siyasi malzeme olarak kullanmak vatana en büyük ihanettir. Terör dün de vardı, bugün de var yarın da olacak. Millet olarak sağduyulu, itidalli ve vakur duruşumuzu bozmayalım yeter ki.
Türkiye büyük ve güçlü bir ülke, öyle küçük hesaplarla parçalanıp bölünecek bir ülke değil. Kol kırılır yen içinde kalır, kendi içimizde her ne kadar ayrı telden çalıyormuş gibi görünsek de tehlike dışardan geldiğin de milli mücadele de olduğu gibi kenetlenir etten duvar oluruz vatan toprağımıza. İşi bu haddeye getirmeden bütün siyasiler ve partileri de aklıselimle hareket zorundalar. Biz bunu bilir bunu söyleriz.
Selam ve dua ile hoşça kalın, esen kalın…