9722,09%0,80
32,54% 0,01
34,81% -0,08
2429,62% -0,01
3994,55% -0,61
Gebze Mimarlar Odası, Gebze Belediyesi İmar Müdürlüğü'nde işlerin yavaş işlemesi ve kişiye göre muamele yapılmasından dolayı bir hayli dertli.
Müdürlükte işlerin yıllardır böyle olduğunu belirten mimarlar, sistemin değişmesi gerektiğini söylediler.TMMOB Gebze Mimarlar Odası Gebze Temsilciliği, gündeme dair basın açıklaması yapmak üzere dün basın mensupları ile odanın lokalinde bir araya geldi.
Basın mensupları ile kahvaltı yapan oda üyeleri ve Gebze Mimarlar Odası Başkanı Özhan Aşkın Öztürk belediyenin imar müdürlüğünde işlerin yavaş işlemesinden dolayı şikayetçi olduklarını söylediler. Öztürk, belediyede kişilerle hiçbir sorunlarının olmadığının altını çizerek sorunun sistem olduğunu söyledi.
SEKTÖR İŞ GÖREMEZ HALDE
İmar müdürlüğündeki sorunlarla ilgili şikayetlerinin çözümü noktasında ne belediye yetkililerinin nede sektörden olan muhalefeti ve iktidarı ile meslek üyesi meclis üyelerinin ilgilenmediğini söyleyen Öztürk, belediyenin kendilerini muhatap almadığını belirti.
Müdürlükte personel yetersizliğinin en büyük sorun olduğunu söyleyen Öztürk, projelerin zamanında çıkmadığını bu nedenle sektörün iş göremez halle geldiğini söyledi. Kişiye göre de muamelelerin yapıldığına şahit olan üyelerinin şikayetlerini dile getiren Öztürk sorunlar için belediye yetkililerinin kendileri çözüm ortağı olmasının gerektiğini vurguladı.
BAYINDIR ATEŞ PÜSKÜRDÜ
Mimarlar Odası eski başkanı Erol Bayındır da Gebze Belediyesi'nin uygulamalarına ateş püskürdü. 3 personelin çalıştığı serviste mimarlara fiziki ortam olarak ta zulüm yapıldığını söyleyen Bayındır, personelden birinin izinli olması durumunda işlerin adeta durduğunu vurgulayarak bu sistem sorununun bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtti Bayındır, "Bankalarda ve tapuda çatır çatır iş yapılırken Gebze Belediyesi'nde iş yaptıramıyoruz. Belediyede eleman yetersizliği varsa adam alınsın, verimli çalışılması için performansa göre pirim sistemi getirilsin" dedi.
SALDIRILARI KINIYORUZ
Mimarlar Odası olarak yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı; "7 Haziran'da yapılan genel seçimlerin ardından Suruç katliamı ile başlayan, şehirlere yayılan ve Dağlıca vahşeti ile devam eden çok sayıda insanımızın ölmesine ve yaralanmasına neden olan, yurttaşların sağlıklı ve güvenli yaşama hakkını gasp eden saldırı ve çatışmalar iç savaş boyutlarına varmaktadır. Seçim sonrasında sorunların barışçıl yollardan çözümüne yönelik çabaların arttırılması yerine, katılımcı politikaları reddeden ve yasama organının tüm yetkilerini kendinde toplayan siyasi iktidar tarafından yürürlüğe konan savaş stratejileri sonucunda pek çok güvenlik görevlisi ve yurttaşımızın hayatını kaybetmesi ve yaralanması nedeniyle acımız büyüktür.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Uluslararası sözleşmeler ve yasalarımıza göre herkesin yaşam hakkı koruma altındadır ve hiç kimse kasten öldürülemez. Dolayısıyla, hiçbir neden hiçbir kesime yaşama hakkına kast etme hakkı tanımaz ve buna gerekçe olamaz. Bu vesile ile gücün ve erkin sürdürülmesi için uygulanan şiddete olduğu kadar güç ve erk elde etmek üzere şiddet uygulanmasına da karşı olduğumuzu bir kez daha vurguluyor: insanlığımıza yapılan bu saldırıları kınıyoruz.
En temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli bir çevrede barış içinde yaşama hakkının sağlanmasını ve yürürlüğe konan bu şiddet politikalarının bir an önce terk edilmesini diliyoruz. Ve bütün sorumluları çatışma ve saldırıların sonlandırılması için harekete geçmeye, yetkilileri toplumsal birlikteliğin sürdürülmesi için çaba sarf etmeye çağırıyoruz.”
LALE KALAYCIOĞLU